Dokuz filmin vizyona girdiği haftanın başrolünde eğlence var... Dört yerli filmden, “Güldür Güldür” ekibi imzalı “Olur Olur: Bal Gibi Olur”, on yıl sonra devamı gelen “İnşaat 2”, Altın Koza’ya damgasını vuran “Deniz Seviyesi”, ve Christopher Nolan’ın bilim kurgusu “Yıldızlararası” haftanın öne çıkanları... James Gandolfini’nin son filmi “Kirli Para”, künyesiyle dikkat çeken “Serena”, talihsizlikler silsilesi “Alexander ve Felaket, Korkunç, Berbat, Çok Kötü Bir Gün”, ormanların kralı animasyon “Tarzan” diğer seçenekler olurken, “Unutma Beni İstanbul” da tek kopya ile haftanın vizyona girmiş gibi yapan filmi...
Olur Olur: Bal Gibi Olur
Yönetmen: Kerem Çakıroğlu
Oyuncular: Alper Kul, Şinasi Yurtsever, Onur Buldu, Selin Yeninci
Konu: Yaşam Koçu Zihni ve asistanının, tek müşterileri Ali’nin hayatını son derece farklı teknikler kullanarak hayatını yoluna sokma çabası. Ali’nin hayatı, kalfa olarak çalıştığı eczaneye çocukken aşık olduğu Azra’nın gelmesiyle değişir. Ali, Azra’yı hiç bir şekilde tavlayamayacağını anladığı anda internette karşısına çıkan “Yaşam Koçu Zihni” ilânına tıklar ve yazılı adrese gider. Macera işte o zaman başlar.
Beğenilen Güldür Güldür ekibinden bildik bir hikaye ama güldüren bir eğlencelik... Can sıkıntısına bire bir...
Yıldızlararası / Interstellar
Yönetmen: Christopher Nolan
Oyuncular: Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Michael Caine
Konu: Dünya üzerindeki yaşamımız sona ererken, bir grup uzay araştırmacısı insanlık tarihinin en önemli görevlerinden birini üstlenirler. Bulunduğumuz galaksinin çok ötelerine yolculuk ederek insanlığın, yıldızların ötesinde yaşamını sürdürmesinin mümkün olup olmayacağını keşfe çıkarlar.
Kendi “2001”ini çekmeye niyetlenen Nolan, olağanüstü iş çıkararak bunu başarmakla kalmamış, müzikleriyle ve söylemleriyle dünyaya eskimeyecek bir klasik bırakmış... İzleyin, izletin... Çıkışta da, üzerine düşünün ve tartışın...
On Yılda Bir: İnşaat 2
Yönetmen: Ömer Vargı
Oyuncular: Şevket Çoruh, Emre Kınay, Yeşim Büber, Bülent Kayabaş, Itri Koşar
Konu: On yıl hapis yatıp çıktıktan sonra Ali ve Sudi özgürlüğün tadını çıkarırken kıyıya iki cesedin vurmasıyla yeni bir macera daha başlar. İki arkadaş başlarına belâ almamak için cesetleri hemen gömerler ama karmaşık bir cenderenin içine de düşmekten kaçamazlar. Aşık oldukları kadınlarla başka bir ülkeye gitme plânı yaparlarken cesetlerin arkası yine çorap söküğü gibi gelir.
Gereksiz devam filmi olması, ülke gerçekleriyle de ilgili aslında... On yılda yönetmen ve oyuncular değişti, biz değiştik ama ülke ve filmin anlattıkları hiç değişmedi... Yine de en azından bir meselesi var filmin...
Tarzan
Yönetmen: Reinhard Klooss
Konu: Afrika ormanlarının uzak köşesinde John Greystoke ve eşi gizemli bir göktaşı alanını incelerken helikopter kazasında hayatlarını kaybederler. Sadece lakabı Tarzan olacak genç çocukları J. J. hayatta kalır. Bir grup goril çocuğu bulurlar ve yanlarına alırlar. Tarzan büyürken ormanın sert kurallarını öğrenir. Tarzan on yaşında başka bir insanla ilk defa karşılaşır, cesur ve güzel genç Jane Porter.
Klasik hikayeye getirilmiş Alman yorumu, öncesine giderek meteorları da işin içine dahil ediyor, çoluk çocuk herkese göz kırpıyor... Lakin teknik anlamda bir oyunun demo bölümünden hallice, yarım yamalak bir animasyon... Sıkılmadan izlemek de hayli zor...
Kirli Para / The Drop
Yönetmen: Michael R. Roskam
Oyuncular: Tom Hardy, Noomi Rapace, James Gandolfini, Matthias Schoenaerts
Konu: Bob Saginowski, kuzeni Marv’ın yerinde barmenlik yapmaktadır. Yalın hayatı çöpte bir pitbull yavrusu bulduğunda iyice karmaşıklaşır. Köpek için yardım istediği komşusu Nadia ile aralarında bir yakınlaşma olur. Köpeğin gerçek sahibi ve Nadia’nın eski sevgilisi Eric döndüğünde her ikisini de geri ister ve o sırada barın soyulması Bob’u Eric’in patronuyla karşı karşıya getirir.
Gandolfini’nin son filmi, sağlam senaryoyla yola çıkmış ve üzerine de müthiş oyunculuk performanlarını koyarak büyüyor... Ortalarda fazla dağılsa da, vasatı aşabilen keyifli bir seyir için tercih edilebilir...
Serena
Yönetmen: Susanne Bier
Oyuncular: Bradley Cooper, Jennifer Lawrence, Rhys Ifans, Toby Jones
Konu: Yeni yerleştikleri Kuzey Karolina’da sıfırdan bir hayata başlayan ve kerestecilik işinde yükselen çift, mutlu bir birliktelik sürdürür. George’a her anlamda destek olan Serena, genç ve güzel olduğu kadar yetenekli ve kurnaz bir kadındır. Önlerini kesmek isteyen herkesin de ayağını bir biçimde kaydıran Serena, bir gün sevgili kocasına asla bir çocuk veremeyeceği gerçeğiyle yüzleşir ve bu haber Serena’nın iyice hırslanmasına yol açar.
Deniz Seviyesi
Yönetmenler: Esra Saydam ile Nisan Dağ
Oyuncular: Damla Sönmez, Ahmet Rıfat Şungar, Jacob Fishel, Sanem Öge
Konu: Damla, New York’ta yaşayan başarılı bir iş kadınıdır. Çocukluğunu geçirdiği yazlık evi kuzeninin satacağını öğrenince, Damla kocasıyla beraber Ayvalık’a gider. Aklındaki tek şey, açıklama yapmadan terk ettiği eski dostu ve sevgilisi Burak’la yüzleşmektir, ancak Burak ona kapılarını kapamıştır. Damla’nın kendisi ile barışabilmesi için, senelerce sakladığı sırrını Burak’a mutlaka anlatması gerekir.
Altın Koza’ya damga vuran film, klişe bir konuyu kadın gözüyle işliyor o kadar... Oyunculuklara sözümüz yok ama senaryosu da yönetimi de vasatlarda seyreden bir filmin festivalden bu kadar ödül alması hayli şaşırtıcı... Bu arada Damla Sönmez’in nihayet yan rollerden kurtulup başrole kavuşması sevindirici...
Alexander ve Felaket, Korkunç, Berbat, Çok Kötü Bir Gün / Alexander and the Terrible, Horrible, No Good, Very Bad Day
Yönetmen: Miguel Arteta
Oyuncular: Steve Carell, Jennifer Garner, Ed Oxenbould, Toni Trucks, Dylan Minnette,
Konu: Alexander saçında bir sakızla uyanır ve gün boyunca başına gelen her şey daha da kötüye gidecektir. 11 yaşındaki Alexander gerçekten kötü bir güne uyanır ve şanssızlıklar birbirini mıknatıs gibi çeker. Sabah uyandığında, yatmadan önce çiğnediği sakızı saçına yapışmış halde bulur. Küçük kardeşi kaykaya basarak düşer ve bir yerlerini morartır. Okula giyeceği forması da sırılsıklam olunca Alexander bugünün hiç de iyi geçmeyeceğini anlar. Oysa gün daha yeni başlamıştır. İşin daha kötü yanı bu kötü günü yalnız kendisi değil, annesi, iş görüşmesine gidecek olan babası ve uzun zamandır beklediği sürücülük sınavına girecek olan ağabeyi de sonuna kadar bütün talihsizliğiyle yaşayacaklardır.
Sayısız benzeri varken neden izlemeliyim sorusuna cevap olabilecek hiçbir şeyi olmayan film, sadece sıkılmadan izleniyor o kadar...
Unutma Beni İstanbul
Yönetmenler: Hüseyin Karabey, Aida Begic, Hany Abu-Assad, Omar Shargawi, Stergios Niziris, Stefan Arsenijevic, Eric Nazarian
Oyuncular: Mira Furlan, Hiam Abbass, Jacky Nercessian, Serra Yılmaz, Settar Tanrıöğen
Konu: Filmde görev alan, yönetmen ve senaristlerin hepsi, gerek bir dönem İstanbul’da yaşamış, gerekse İstanbul kökenli olmaları nedeniyle belleklerinde İstanbul’u yaşayan ve yaşatan sanatçılar. Projenin tasarlarlanma amacı, altı film aracılığıyla İstanbul’un pek çok ulusun kolektif hafızasında bırakmış olduğu kültürel etkileri gözler önüne serebilmek.
Yorum Gönder