Prömiyerini yaptığı Toronto Film Festivali’nden bu yana övgülerle karşılanarak yılın hit filmlerinden biri olarak kabul gören “Starred Up”, “Yüksek Risk” adıyla 6 Haziran’da Başka Sinema seçkisinden vizyonda...
Senaryosunu Jonathan Asser’in yazdığı filmin yönetmeni David Mackenzie... 2003 yapımı “Young Adam” ile adını duyuran, “Hallam Foe” ve “Perfect Sense” ile tanıdığımız MacKenzie genellikle bir iyi bir kötü film sıralamasıyla gidiyor... 2011’de çektiği “You Instead” ile kötü filmi aradan çıkarıp iyisiyle gelmiş olmalı... Oyuncu kadrosu da Rupert Friend, Jack O'Connell, Ben Mendelsohn, David Ajala, Sam Spruell, David Avery, Sian Breckin, Peter Ferdinando, Anthony Welsh ve Frederick Schmidt gibi tanınmış simalardan oluşuyor...
Şiddete eğilimli genç Eric, henüz yaşını doldurmadan ıslahevinden alınarak yetişkinlerin karanlık dünyasına atılır. Gardiyanlara ve hapishanedeki diğer mahkûmlara kendini kabul ettirmesi gerekirken bir yandan aynı hapishanedeki babasına kendini ispat etmenin peşindedir. Ömrünün büyük bir kısmını hapishanelerde geçiren Nev, yıllar süren ayrılığı hızla kapatmak için çabalamaktadır. Bu sırada Eric hapishanede katıldığı bir rehabilitasyon grubunda kurduğu ilişkiler sayesinde öfkesini yenebileceğini ve hayatta var olmanın farklı bir yolu olduğunu öğrenir. Ancak oğlunun yeni çevresinden hoşlanmayan Nev ile Eric bir kez daha karşı karşıya gelirler.
David Mackenzie filmini şu sözlerle anlatmış; “Olgusal sinemayla şiirsel sinema arasında ve güzel bir film yapma fikriyle bu fikri hayata geçirmek arasında her zaman bir çatışma yaşadım. Sinemadaki gerçekçi yönelime her zaman şüpheyle yaklaştım. Ancak bu filmde tüm bu yargılarımı kırarak gerçek olandan beslendim. Bütün sekansları kronolojik sırayla çektik. Filmi tek bir mekanda çekmenin sağladığı bu özgürlük, filmi çekerken keşfetmenizi sağlıyor. Bu yüzden filmin sonlarına doğru artan şiddeti ve duygusal yoğunluğu deneyimlemek hepimizde derin etkiler bıraktı. Ancak bu etkilenme, filmin saflığını ve yoğunluğunu olumlu etkiledi. Bu film birçok anlamda ilklerin filmiydi benim için. Provaları, bütün oyuncuları sette giyecekleri kıyafetlerini giymelerini isteyerek yönettim. Bir masa başında oturup diyalogları okumak yerine sahneleri tek tek canlandırarak gerçekleştirdik provaları. Bir diğer yenilikse filmi çektiğim sahneleri aynı gün kurgulayarak bütün ekibe göstermekti. Bu iki süreci birbirine entegre ettiğinizde ortaya verimli bir iş çıkıyor.”
Filmdeki rolüyle ödül kazanan Jack O’Connell da karakterini ve yaratma sürecini şöyle anlatmış; “Eric şımarık bir çocuk mu, pisliğin teki mi yoksa yaşıtlarından daha olgun bir çocuk mu? Ben pisliğin teki olduğuna karar verdim ve okulda tanıdığım çocukları model alarak karakteri kurguladım. Hızlı büyümeliydi o yüzden onu 19 yaşında bir yetişkin olarak gördüm. Sadece fiziğinden güç alan biri değil, kafası da çalışıyor. Bu yüzden iki kat daha tehlikeli biri. Hapishane filmlerini hep sevmişimdir. Bir hapishane filminin olmazsa olmazı ahlakı sorgulamasıdır ve bu filmin göbeğinde de bu sorgulama yatıyor. Senaryonun sonunu okumadım. Başıma ne geleceğini çekimler sırasında görmek istedim. Diyaloglarımı bir gece öncesinden ezberliyordum böylece çekilecek sahnelerde nelerle karşılaşacağımı ve nasıl tepki vereceğimi çekim sırasında öngörebiliyorum. Bunun oyunculuğuma derinlik kattığını düşünüyorum.”
Konusu ilgi çekici, yönetmeni ve kadrosu da gayet iyi... Bunca övgüye karşıt herhangi bir ses duymadığımıza göre eleştirileri de iyi, internet alemlerinde aldığı notlar da gerçekçi... Fragmanı da leziz görünüyor... Merakla bekliyoruz...
Yorum Gönder