Hayatımın kadını diyeceği kişiyle, onun düğün gününde tanışan bir adamın kendini ve aşkını ispat etme mücadelesini anlatan romantik komedi “The Right Kind of Wrong”, “Aşkta Yanlış Yoktur” adıyla 6 Haziran’da gösterime giriyor...
Tim Sandlin’in 1987’de yayımlanan “Sex and Sunsets” adlı romanından romanından uyarlanan filmin senaryosunu “Ginger Snaps 2: Unleashed” ve iptali gören “Cult” dizisinin ekibinden Megan Martin kotarmış... Yönetmen koltuğundaysa 90’ların gişe filmlerinin yönetmeni oturuyor... Fotoğrafçılık ve reklam filmi yönetmenliğinden “Christmas Vacation”la sinemaya geçiş yapan Jeremiah Chechik, “Benny & Joon” ile adını duyurmuş “Diabolique” ve “The Avengers”a imza attıktan sonra tv’ye geçiş yapmış bir isim... 2005’ten bu yana aralarında “Gossip Girl”, “Leverage”, “Warehouse 13”, “Hart of Dixie” ve “Chuck”ın da olduğu birçok dizinin yönetmenliğini üstlenen Chechnick 15 yıl sonra sinemaya geri dönmüş... Dönerken de dizi dünyasından isimleri kadroya almış: “True Blood”dan Ryan Kwanten, “The Vampire Diaries”ten Sara Canning, “Chuck”tan Ryan McPartlin, “Being Human U.S.”tan Kristen Hager ve James A. Woods, Raoul Bhaneja, Jennifer Baxter, Will Sasso ve Catherine O'Hara...
Leo Palamino, imkansız hayallerin adamıdır. İnatçı bir romantik, idealist ve hayalperest Leo, onu büyük hayallerinden vazgeçirmeye çalışan kimseyi dinlemez. Bu inatçılığına bir karşılık olarak eski karısı Julie, Leo hakkında “Neden Bu Kadar Berbatsın!” başlıklı bir blog açar. Julie, bloğunun başarısını ticarete dökerek, Leo hakkında yazdıklarını kitaplaştırır. Bu sırada Leo, hayallerinin kadınıyla tanışır; Colette. Ancak ortada bir sorun vardır: Leo, Colette ile düğününde tanışır. İnatçı ve uslanmaz romantiğimiz Leo, imkansızı ister ve Colette’i kendisine aşık etmek için elinden gelen her şeyi yapmaya karar verir.
Jeremiah Chechik filmin çekilme sebebini şu sözlerle açıklıyor: “Kitabı ilk defa 90’larda okudum ve hikayenin orijinalliğine tutuldum. Karakterlerde alışık olmadığımız, tuhaf bir yan vardı. Sıra dışı ve zorlu durumlarla karşılaşan veya tam aksine gündelik yaşamın duygusal atmosferinde sorunlarla boğuşan karakterleri seviyorum. Kusursuz bir erkekle güven içinde bir hayat kurmak için bütün kaygılarını ve inandıklarını bir kenara koyan Colette, dürüst ve korkusuz Leo ile karşılaşır ve birbirine uyuşmaz iki karakterin ortak noktalarını bulmak için çabaladıkları dansları başlar.”
“Leo, tek bir amaca hizmet etmek için yazıyor. Yazdıklarını beğenmezse onları sahiplenmiyor. Hayata tutunabilmek için bulaşık yıkıyor ve bu işi son derece ciddiye alıyor. Öyle ki işi şova dönüştürüyor ve insanlar onu bulaşık yıkarken izlemeye geliyor. İnandığı hiçbir şeyden utanmıyor.” diyerek karakterini anlatan Ryan Kwanten rol arkadaşını da anlatmış “Sara Canning ile çalışmak muhteşemdi. Karakterine inanılmaz bir derinlik katıyor. Hiç uyumuyor sanırım, sürekli bir şeylerle uğraşıyor. Karakterini seviyor, hikayesini seviyor. Ondan daha iyi bir çalışma arkadaşı bulamazdım.”
Sara Canning’de Kwanten’i doğrulayarak; “Ryan ile deneme çekimlerinden itibaren elektriğimiz tuttu. Kameranın önünde de arkasında da aynı Ryan. Çekimler sırasında çok eğlendik.” demiş ve eklemiş; “Colette, güçlü iradeye sahip bir kadın. İş yerinde onu rahat bırakmayan, gittiği her yerde başına bela olan Leo’ya başlangıçta hiç yüz vermez ama Leo bir şekilde ona ulaşmayı başarır. Kocası Danny’nin ailesi ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirdikçe, Leo ile birbirlerinden çok da farklı olmadıklarını görür.”
Eskimiş bir roman, yapay dünyaya ait bildik hikaye ve işleyişle tam Amerikan romantiklerinin nabzına göre bir şerbet... Vampir ve kurt adam dizilerinden tanıdığımız oyuncuları farklı rolde görmek dışında bir çekiciliği görünmüyor... Prömiyerini Toronto Film festivali’nde yaptıktan sonra ülkesi dışında gösterim şansı bulamadan internet üzerinden yayımlanan film, seyircisinden de hiç iyi notlar alamamış... Bizde niye gösterime girdiğinin mantıklı bir cevabı yok muhtemelen... Vasat fragmanından görünen de, ancak iflah olmaz romantikleri tatmin edebileceği... Geri kalanlar hiç bekleme yapmadan başka filmlere yönelmeli...
Yorum Gönder