♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

İlk Bakış: The Railway Man / Geçmişin İzleri

2. Dünya savaşı sırasında Japon çalışma kampında esirken işkence gören İngiliz ordu mensubu Eric Lomax’ın en çok satanlar listesindeki biyografisinden, Lomax ve eşi Patti ile yapılan bir dizi görüşmeden esinlenilen biyografik drama “The Railway Man”, ertelemelerin ardından “Geçmişin İzleri” adıyla 20 Haziran’da gösterime giriyor...

Michael Winterbottom ve Danny Boyle filmlerinin senaristi olarak tanıdığımız, “Hilary and Jackie”yle BAFTA adayı da olan, “24 Hour Party People” ile gönlümüzü fetheden Frank Cottrell Boyce ve Andy Paterson’un birlikte kotardıkları senaryoyu peliküle aktaran isim Jonathan Teplitzky... 2000’de ilk uzun metrajı “Better Than Sex” ile iyi bir çıkış yapan yönetmen, “Gettin' Square”e imza attıktan sonra ortalarda görünmemişti... Tv dizileriyle yeniden ısındıktan sonra 2011’de nefis bir filme geri döndü... Yeteri kadar izlenmediğine inandığımız “Burning Man”den iki yıl sonra daha büyük bir gişe filmine geçiş yapmış ve başrole de iki oscarlı ismi yerleştirmiş... Jeremy Irvine, Stellan Skarsgård, Michael MacKenzie, Jeffrey Daunton, Tanroh Ishida, Tom Stokes, Bryan Probets ve Tom Hobbs da ikiliye eşlik eden diğer isimler... 

İkinci Dünya Savaşı esnasında Japonya tarafından inşa edilmeye başlanan Thai/Burma demiryolu, Japonya'nın müttefikleriyle olan iletişimi kolaylaştıracak stratejik bir noktada konumlanmıştır. Demiryolunun yapımında Japon ordusu tarafından ele geçirilen tutsak askerler görev almaktadır ve insanlık dışı şartlarda çalıştırılan bu askerlerden birçoğu hayatını kaybetmekte, geri kalanlar ise açlık ve aşırı yorgunlukla mücadele etmektedir. Tayland'taki esir kampında tutulan Eric Lomax da bu askerlerden biridir. Artık Death Railway olarak adlandırılan demiryolunda çalışmayı reddeden Eric Lomax, genç bir Japon askeri olan Nagase tarafından ikna edilene dek çeşitli işkencelere maruz kalır ve sonunda çalışmayı kabul etmek zorunda kalır. Yıllar sonra bu yıkıcı tecrübeden kurtulan kişilerden biri olarak hayatına devam etmiş olsa da kendine işkence eden Nagase'nin hayatta olduğunu öğrenmesiyle, kurtulamadığı bu kabus tüm canlılığıyla geri döner ve böylece intikam yolculuğu başlar.

Prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan ve Patti Lomax’ın dakikalarca alkışlanmasıyla konuşulan “Geçmişin izleri”, geçtiğimiz yılı da festivallerin gediklisi olarak kapatmıştı... Ülkesi Avustralya’dan gelen ödüllere ek olarak, San Sebastian’dan yönetmenine ödül kazandıran film, seyircinin ilgisini eksik etmediği yapımlardan biri... Genelde aldığı eleştiriler de olumlu... Fragmanı da gayet iyi... Onca ertelemeden sonra vizyona girmesinin de bir anlamının kalmadığını belirtmeden geçmeyelim... Zira, meraklısı sinemayı beklemedi, korsan alemlerde buldu izledi... Türe meraklı olmadığımız ve çok mızmız bir filme benzediğini düşünerek, biz es geçiyoruz... Savaş dönemi filmleri ve biyografi sevenler ıska geçmeyecektir... 



Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template