İlk kez 1997’de yönetmen koltuğuna Story, siyahilerin dünyasını anlatan filmlerle kendi kitlesinde kalmışken üçüncü filmi “Barbershop”la 2002’de adını herkese ezberletmiş ve bu başarının meyvesini iki “Fantastic Four” filmiyle toplamıştı... Bizde gösterime girmeyen spor drama “Hurricane Season” ile Katrina kasırgası sonrası başarı öyküsünü anlatarak 2009’da seyircinin kalbini de tam onikiden vuran Story, “Erkek Aklı” olarak doğrudan ev sinemasında karşılaştığımız “Think Like a Man” ile yükselişini iyice perçimleyenlerden... Yine siyahi oyuncuların ağırlıkta olduğu “Ride Along” ile dönmüş... Ice Cube ile Kevin Hart’ın sürüklediği kadroyu da John Leguizamo, Bruce McGill, Tika Sumpter, Bryan Callen ve Laurence Fishburne’den oluşturmuş... Filmin fikirden gerçeğe dönüşme sürecini de ekipten dinleyelim...
Zor Biraderler, beyaz ekrana yolculuğuna birkaç yıl önce yazar Greg Coolidge’in bir arkadaş komedisi fikrini yapımcı Karry Brezner’la paylaşmasıyla başlamış. Brezner şöyle anlatıyor; Zor Biraderler için doğru zamanın geldiğini düşündüm. Çünkü 48 Hours, Trading Places gibi sadece komik olan çelişkili durumlarda kalan iki kişiyle çok iyi iş yapan klasik arkadaş komedisi gibi bir aksiyon komedi filmini görmeyeli epey zaman olmuştu.”
Brezner, bu türe bir çoğumuzu neyin çektiğini ve komedinin neden aksiyonun yanında çok iyi yer alabildiğini anlatıyor; “Bu tür bir filmin en iyi yanı aksiyonun daha hızlı olması anlamına gelmemesidir. Hayatı tehdit eden gerilimin yer aldığı bir aksiyon olduğu anlamına gelir. Çok fazla gerilimin olduğu, bir şeylerin patladığı, en sıradan konuşmaların en komik olabildiği çok fazla gerilimin olduğu ve bir şeylerin patladığı bir dünyadır.”
Cube’ün uzun zamandır yapım ortağı olan Matt Alvarez, ekibinin Brezner ile birbirine iyice bağlanan aksiyon komediyi Cube ve Hart için geliştirme konusuna olan ilgisini söyle anlatıyor; “Pazarda arkadaş filmlerinde bir boşluk vardı. Bu filme 48 Hours, Midnight Run, hatta Beverly Hills Cop gibi klasiklere dönerek yaklaştık. Buna başladığımızda izleyerek büyüdüğümüz ve hala izleyiciyle bağ kuran klasiklere dönmek istedik.”
Story’nin son filmi Think Like a Man, başarılı komedyen Hart’ın kariyerinin başlamasına yardımcı olmuş ve Story oyuncuyla tekrar birlikte çalışacağı için heyecanlanmış. Yönetmen Training Day’in komedi versiyonu olduğunu söylediği Zor Biraderler’e olan ilgisini şöyle anlatıyor; “Amaç Kevin’la Cube’u bir araya getirmekti ve hepimiz buna bayıldık. Bunun iyi yanı, sonunda projeyi görüşmek için bir araya geldiğimizde çok iyi anlaşmaları oldu. Odada birlikteki mizahlarının kamera önünde de muhteşem olacağını anlayabiliyordunuz. Müthiş bir elektrikleri var.”
Hart, kendisini karakterine neyin çektiğini şöyle anlatıyor; “Ben, kısa gerçek anların olduğu hayal dünyasında yaşayan garip biri. Alkışladığınız sevimli bir çocuk. Hayata bakışının farklı olduğunu biliyorsunuz. Aynı zamanda onu tanıyınca bakış açısı bir amaca hizmet ediyor. Ama daha da önemlisi iyi bir kalbinin olduğunu görüyorsunuz. Günün sonunda sadece beğenilmek istiyor.” Deneyimli komedyen ve oyuncu, Cube’la birlikte rol yapmak üzere seçildikten sonra çok şey öğrendiğini itiraf ediyor; “İşiyle ne kadar meşgul olduğunu, kendini bu projeye ne kadar adadığını gördüm. Usta bir oyuncu ve profesyonel. Cube, kariyerinizde belli bir seviyeye gelince olmayı isteyeceğiniz kişi. Benim için daha çok bir eğitim gibiydi.”
Think Like a Man’de Story ve Hart’la birlikte çalışan yapımcı Parker, eşleştirmenin neden bu kadar doğal olduğu konusunda yönetmene katılıyor: “Kevin ve Cube arasındaki ilişki dinamiklerden dolayı çok iyi çalışıyor. Cube son derece dürüst bir adam. Kameranın arkasında ya da önünde ne olduğu benim için önemli değil, Cube gülmeyebiliyor. Bir sahne çekeriz, Kevin gülmekten kırılır. Kameranın önündeki ve arkasındaki ekipte herkes güler ve ciddi ifadelerini koruyamazlar. Ama Cube, klasik Cube somurtmasını korur. Hiç gülmez!”
İster Ben ile Angela arasındaki boy farkı olsun, ister Cube’un ikonik rap şarkı sözlerini filmin diyaloğuna eklemesi olsun Zor Biraderler’de komedi bol. Cube şunları söylüyor; “İzleyicilere eğlendiğimizi ve her şeyin filme girdiğini hatırlatıyor. Ne göreceğinizi hiç bilmezsiniz. Her şeye hazırlıklı olmalısınız.”
Gelelim filmin konusuna; Hızlı konuşan bir adam, kız arkadaşının çabuk sinirlenen polis ağabeyiyle birlikte Atlanta yollarında devriyeye çıktığında akıl almaz olaylarla karşılaşır. Artık gelecekteki karısını hak ettiğini kız arkadaşının ağabeyine kanıtlaması için hayatının en çılgın 24 saatinden sağ salim çıkması gerekmektedir.
Yapımcının söylediği çok doğru, bu tür ikili filmleri uzun zamandır gelmiyordu... Sevilen şablonu yeniden uygulamak için de çok doğru bir zamanlama... Yeni nesil izleyiciler için albenisinin daha çok olduğu da muhakkak... İyi formül bulununca sağlaması da daha ilk hafta sonunda yapılmış... 25 milyon dolar bütçeli film, açılış haftasında bu rakamı ikiye katlamış... Devamı da gelmiş diyerek yaklaşık 140 milyonu bulduğunu söyleyelim de varın siz hesap edin... 2016’da devam filminin gelmesi de kaçınılmaz olmuşken, gecikmeli de olsa vizyonda ağırlayacağımız film fragmanıyla da gayet net görünüyor... Evet gayet klişe, tahmin edilebilir ama belli ki eğlendiriyor... Amaç eğlenerek iyi vakit geçirmekse biçilmiş kaftan...
Yorum Gönder