♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Jean-Christophe Grangé : “Kaiken”in mi Var, Derdin Var!

Polisiye/Gerilim türünün en popüler ismi Jean-Christophe Grangé’ın son romanı “Kaiken” Doğan Kitap yayınlarınca raflardaki yerini aldı... Haziran ayında çıkan kitap hızla girdiği en çok satanlar listesindeki yerini de koruyor... Yazarın onuncu romanı olan Kaiken, son yıllarda seri üretime geçmesinin izlerini, sonuçlarıyla birlikte taşıyor...

Türün en popüler yazarlarından biri olan Grangé 1994’te yayınlanan ilk romanı “Leyleklerin Uçuşu” ile dikkatleri çekmiş, “Kızıl Nehirler”, “Taş Meclisi” ve “Kurtlar İmparatorluğu” ile sinemaya da kaynaklık ederek dünyaca ünlü yazar mertebesine yükselmişti... Önceleri ikişer üçer yıllık arayla roman yazan Grangé, yedinci romanı “Koloni”den bu yana seri üretimde... Yılda bir kitap düsturuyla gelen “Ölü Ruhlar Ormanı” ve “Sisle Gelen Yolcu” bu peşpeşe yazma halinden olsa gerek, yazarın düşüşte olup olmadığını sorgulatıyordu... İlk sayfasından son sayfasına kadar nefes nefese bir okuma sunan ve genelde bir günde bitirilen romanların yazarı, son iki romanında bu lezzeti sunamamış sıkıcı, zor okunan vasat fikirlerden oluşan eserler yaratmıştı... “Kaiken”in de bu durumu devam ettiğini söylemek mümkün... Zira yazar yine çok parlak olmayan bir fikirden yola çıkarak öyküsünü kuruyor ve alışık olduğumuz formülünü uygulayarak işliyor...

Önce Olivier Passan ile tanışıyoruz... Alışık olduğumuz polislerden biri, evliliği bitme aşamasında, savruk, saatli bomba gibi bir adam... Ele avuca pek sığmıyor, kafayı taktığı suçlunun peşine kanunları umursadan düşüyor, durdurulması da hakim olunması da zor bir adam... Bu özellikleri sayesinde de Fransa’nın en iyi polisi... Elindeki son dava, hamile kadınları kaçırıp, çıkardığı fetüslerle birlikte yakan bir seri katil... Katilin kimliğini biliyor ve kanıt peşinde koşuyor artık, son darbeyi indirmek için...

Sonra Passan’ın eşiyle tanışıyoruz: Naoko... Övgü ve hayranlıklarla anlatılan Japon eş... Aynı övgülerle anlatılan mükemmel genlere sahip iki çocuk sahibi, kendi ayakları üzerinde durabilecek denli her anlamda güçlü bir kadın... Ailenin öyküye dahil olmasını sağlayan tehditle birlikte Passan ailesine yakınlaşıyoruz ve macera başlıyor...

Aslında ortada bir insan avı, heyecan dolu bir macera falan yok... Grangé yine favori takıntılarından gen meselesine girmiş ve Japonya’ya bir dalmış ki, pek çıkamamış ordan... Polisiye/gerilim yerine aslında aşk romanı yazmak istemiş gibi... Kendini Japonya’ya ait hisseden bir Fransızla, kendini Fransa’ya ait hisseden Japon’un arasındaki ilişkiyi anlatmaya daha fazla odaklanmış ve seri katili bir yana bırakmış... Dolayısıyla hem japonya’ya, hem de japon kültürüne güzelleme yapıyor Grangé, bir insan avına ya da cinayete alıştığımız şekilde odaklanmıyor... İşin polisiye kısmı bu yüzden daha geri planda ve tanıdık formülünü işletiyor yazar, her zaman olduğu gibi... Peşpeşe okunmuş romanlar hafızada kalınca, daha ortalarda ne olacağı belli de oluyor... Çok fazla Fransa ayrıntısı, iphone vs derken teknolojik ürün yerleştirmeleri ve çok yavan finaliyle Grangé okuru için beklentilerin çok uzağında kalan bir roman “Kaiken”...

Yeri gelmişken Doğan Kitap'ın tuhaf yayın takvimine de bir çift laf edelim... Çok satacağı bu kadar bariz belli bir romanın, hayranları bu kadar beklerken yaz aylarına bırakma seçimi hayli tuhaf... Eylül 2012'de yayınlanan romanın, sırf her tatilcinin şezlonglarında yerini alsın diye ancak Haziran'da çıkabildi...

“Aklınızı başınızdan alacak bir insan avı... Doğan güneş karardığında, Geçmiş, çıplak bir kılıç gibi keskinleştiğinde, Japonya artık bir anı değil, kâbus olduğunda, Kaiken’in zamanı gelmiş demektir.” sözleriyle pazarlanan roman, bu sözleri karşılayamayan vasat bir eser olarak özellikle son 100 sayfasına kadar hayli zor okunan, sıkıcı ve elden bırakılabilecek bir sıradanlık taşıyor... İlk dönemlerinde hepimizi şaşırtan yazarın, bana kalırsa fast-food üretiminden kaçınmasında fayda var... Aksi halde, okuyup unutulacak ve hayal kırıklığını baki kılacak işleri imzası olacak...


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template