♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

What's Your Number? : Say Erkeğini, At İmzanı

Hollywood’un kutsal aile birliğine odaklanan eğitici filmleri durmaksızın devam ediyor. Tek gecelik ilişkilerin daha çok tercih edilmesi, birbirlerini sadece cinsel tatmin için kullanan çiftleri görmek eskiyi özleyenler için halen çıldırma noktası. Romantizm dolu ilişkiler ve sonu evlilikle biten muhteşem düğünler özlemi giderek uzaklaşınca, sektör sadece sinemayla değil edebiyatla da sazı eline almaya çalışıyor sıklıkla… İşte tamda bu noktada sözü olan filmlere son örnek “What's Your Number?”…

Bir roman uyarlaması olarak Karyn Bosnak’ın çok satarına dayanıyor… Romanında çıkış noktasının tuğla gibi kadın dergilerinin meşhur testlerine dayanması hayli manidar… Herşeyiyle kadın izleyiciye odaklanan, onlara mesaj vermeye çalışan film bu mesajlar için eğilip bükülmüyor, herşeyi direk söylüyor. Sık sık başkarakterin yerine kendini koyacak kadın arıyor, ki söylediklerine uyulsun… Uzun süre bizde de vizyona “Senden Önce, Senden Sonra” adıyla girmeyi bekleyen film, sonunda ev sinemasında yayınlandı.

Bosnak’ın romanını uyarlayan senarist ikilinin Simpsons, Seinfield, Scrubs gibi unutulmazlar arasına girmiş dizilerden Jennifer Crittenden ve Gabrielle Allan olması dikkat çekici. Kendine has çizgisi ve havası olan dizilerde görev yapmış ikiliye yine dizilerden tanınmış bir isim eşlik ediyor. Meşhur “Ali G”nin yönetmeni olarak bildiğimiz, Shameless’in iki versiyonuna da imza atan Mark Mylod sayesinde filmin künyesi bolca emmy adaylığı dolu görünüyor. Konu ne kadar bildik olsa da, farklı birşeyler izleme umudunu da veren şey bu aynı zamanda…

Kahramanımız Ally’nin hayata bakışını değiştiren bi dergi… Derginin düsturu kadının hayatına giren erkeği hesaplamasını öneriyor. Amerikan kadınının hayatına giren ortalama erkek sayısına ek olarak mesaj da açık, en fazla yirminci erkekte durulun… Yirminci erkeğiniz kocanız olsun… Ally’nin etekleri tutuşuyor haliyle, yirmibirinci erkeği hayatına almak yerine mevcut yirmiyi aramaya koyuluyor… Onlardan biriyle ikinci şansı deneyip evlenmeye çalışmakta ana amaç… Erkeğimiz de tam bu anda devreye giriyor, tipik bir romantik film klişesi olarak savruk ve çapkın bir komşu Colin… Ally’nin mevcut yirmisine ulaşmakta yardım etmesiyle ikilinin maceraları da başlamış oluyor…

Konu orijinal değil hayliyle… Daha önce çeşitli sebeplerle erkeğin gözünden anlatılmış, sık sık geçmişle hesaplaşma filmlerinde karşımıza çıkan durum… Kendine kalan mirası almak için bir an önce evlenmesi gereken erkeğin eski sevgililerini aramaya koyulması ve benzeri bolca konuda erkeğin gözünden izlediğimiz örneklerden farkı kadının arayışın sahibinin kadın olması… Kahraman kadın olunca, romantik komedide arsız kadın olabilmenin ilgi çekmesi bekleniyor… Ama filmin sorunu herşeyiyle o arsızlık basamağını bir türlü atlayamaması… Bu riski alamayınca, karitaktürden kahramanımızın yaşayacağı sadece peri masalı oluyor ki, inandırıcılığın kaybolmasına sebepte bu… En azından samimi yada sempatik olması iyi olurdu ama o da olamıyor…

Kahramanımızı oynayan Anna Faris, komedilerden sonra ilk kez kendine odaklı filmde bulmuş kendini… Ama rol için doğru isim olduğunu söylemek mucize… Romantik komediler için biçilmiş kaftan değil elbette… Faris, ne peri kızı ne komşu kızı ne de güzel bir kadın… Hatta yer yer bu tür bir film için antipatik olduğu bile söylenebilir. Gözde erkek rolünde gördüğümüz Chris Evans’ın ise bu filmde ne aradığını anlamak zor… Gişe filmlerine uzanan kariyerinde, Faris’e eşlik ediyor ama vasat bir performansla olmazsa olmaz kimyayı oluşturamıyor…

Çıkış noktasının ilginçliği dışında herhangi bir özelliği olmayan romantik komedi denemesi, eni sonu mesajını veriyor… Sadece yatmak için ilişki kurmayın, ucunda evlilik olsun…

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template