Hollywood’un kutsal aile birliğine odaklanan eğitici
filmleri durmaksızın devam ediyor. Tek gecelik ilişkilerin daha çok tercih
edilmesi, birbirlerini sadece cinsel tatmin için kullanan çiftleri görmek
eskiyi özleyenler için halen çıldırma noktası. Romantizm dolu ilişkiler ve sonu
evlilikle biten muhteşem düğünler özlemi giderek uzaklaşınca, sektör sadece
sinemayla değil edebiyatla da sazı eline almaya çalışıyor sıklıkla… İşte tamda
bu noktada sözü olan filmlere son örnek “What's Your Number?”…
Bir roman uyarlaması olarak Karyn Bosnak’ın çok
satarına dayanıyor… Romanında çıkış noktasının tuğla gibi kadın dergilerinin
meşhur testlerine dayanması hayli manidar… Herşeyiyle kadın izleyiciye
odaklanan, onlara mesaj vermeye çalışan film bu mesajlar için eğilip
bükülmüyor, herşeyi direk söylüyor. Sık sık başkarakterin yerine kendini
koyacak kadın arıyor, ki söylediklerine uyulsun… Uzun süre bizde de vizyona “Senden
Önce, Senden Sonra” adıyla girmeyi bekleyen film, sonunda ev sinemasında
yayınlandı.
Bosnak’ın romanını uyarlayan senarist ikilinin
Simpsons, Seinfield, Scrubs gibi unutulmazlar arasına girmiş dizilerden Jennifer
Crittenden ve Gabrielle Allan olması dikkat çekici. Kendine has çizgisi ve
havası olan dizilerde görev yapmış ikiliye yine dizilerden tanınmış bir isim
eşlik ediyor. Meşhur “Ali G”nin yönetmeni olarak bildiğimiz, Shameless’in iki
versiyonuna da imza atan Mark Mylod sayesinde filmin künyesi bolca emmy
adaylığı dolu görünüyor. Konu ne kadar bildik olsa da, farklı birşeyler izleme
umudunu da veren şey bu aynı zamanda…
Kahramanımız Ally’nin hayata bakışını değiştiren bi
dergi… Derginin düsturu kadının hayatına giren erkeği hesaplamasını öneriyor.
Amerikan kadınının hayatına giren ortalama erkek sayısına ek olarak mesaj da
açık, en fazla yirminci erkekte durulun… Yirminci erkeğiniz kocanız olsun… Ally’nin
etekleri tutuşuyor haliyle, yirmibirinci erkeği hayatına almak yerine mevcut
yirmiyi aramaya koyuluyor… Onlardan biriyle ikinci şansı deneyip evlenmeye
çalışmakta ana amaç… Erkeğimiz de tam bu anda devreye giriyor, tipik bir
romantik film klişesi olarak savruk ve çapkın bir komşu Colin… Ally’nin mevcut
yirmisine ulaşmakta yardım etmesiyle ikilinin maceraları da başlamış oluyor…
Konu orijinal değil hayliyle… Daha önce çeşitli
sebeplerle erkeğin gözünden anlatılmış, sık sık geçmişle hesaplaşma filmlerinde
karşımıza çıkan durum… Kendine kalan mirası almak için bir an önce evlenmesi
gereken erkeğin eski sevgililerini aramaya koyulması ve benzeri bolca konuda
erkeğin gözünden izlediğimiz örneklerden farkı kadının arayışın sahibinin kadın
olması… Kahraman kadın olunca, romantik komedide arsız kadın olabilmenin ilgi
çekmesi bekleniyor… Ama filmin sorunu herşeyiyle o arsızlık basamağını bir
türlü atlayamaması… Bu riski alamayınca, karitaktürden kahramanımızın
yaşayacağı sadece peri masalı oluyor ki, inandırıcılığın kaybolmasına sebepte
bu… En azından samimi yada sempatik olması iyi olurdu ama o da olamıyor…
Kahramanımızı oynayan Anna Faris, komedilerden sonra
ilk kez kendine odaklı filmde bulmuş kendini… Ama rol için doğru isim olduğunu
söylemek mucize… Romantik komediler için biçilmiş kaftan değil elbette… Faris,
ne peri kızı ne komşu kızı ne de güzel bir kadın… Hatta yer yer bu tür bir film
için antipatik olduğu bile söylenebilir. Gözde erkek rolünde gördüğümüz Chris
Evans’ın ise bu filmde ne aradığını anlamak zor… Gişe filmlerine uzanan
kariyerinde, Faris’e eşlik ediyor ama vasat bir performansla olmazsa olmaz kimyayı
oluşturamıyor…
Çıkış noktasının ilginçliği dışında herhangi bir
özelliği olmayan romantik komedi denemesi, eni sonu mesajını veriyor… Sadece
yatmak için ilişki kurmayın, ucunda evlilik olsun…
Yorum Gönder