♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Noelle : İyilik için Büyük Gün

Online platformlar savaşına Disney +’nın da dahil olması pek çok seçeneği beraberinde getiriyor. Disney’in yıllardır oluşan kemik kitlesinin yansımalarını daha net görmesinin yanında yapımlar konusundaki şaşmaz öngörüsü izleyici için büyük rahatlık. Ne izleyeceğini aşağı yukarı tahmin eden izleyiciye sunulan ilk filmlerden biri de Noel ruhunu yaşatmayı seçmiş. Her zamanki Disney standardı ve kalitesine kuzey kutbunda geçen bir Noel köyü macerasının eklenmesi, kadronun da verdiği heyecanla umut vaat etmişti. Marc Lawrence’ın yazıp yönettiği “Noelle”, 12 Kasım itibariyle izleyiciyle buluştu.

Karşımızda bir Disney filmi garantisi olsa da künyede Lawrence’ın adını görmek bir parça tereddüt içeriyor. Yedi yıllık dizi “Family Ties”ın yazar kadrosunda piştikten sonra 1993’te ilk senaryosu “Life with Mikey”i pelikülde gören Marc Lawrence, dönemin gerektirdiği işi kotararak başladığı yolda iki yıl sonra yaratıcısı olduğu dizi “Pride & Joy” ile yaşadığı hüsrandan 1999’da iki senaryo ile çıkmıştı. “Forces of Nature” ile romantik komediyi, “The Out-of-Towners” ile de Neil Simon uyarlamasını kotararak yenilenmesinin ardından 2002’de “Two Weeks Notice” ile senaristliğinin yanına yönetmenliği de eklemişti. Başarıyla geçtiği bu ilk sınavından sonra ise adını herkese “Music and Lyrics” ile ezberlettiğinde takvimler 2007’yi gösteriyordu. Hugh Grant ile süren destek temasında iki yıl sonraysa “Did You Hear About the Morgans?” ile hüsran vardı. Beş yıllık aradan da Grant ile dönen Lawrence “The Rewrite” ile yine vasatı aşamayınca sesi soluğu çıkmaz oldu. Nihayet beş yıllık sessizliğini Noel hikayesiyle bozmuş. Gişede yaşadığı hüsranlardan sonra online platformda garanti bir işin altına atmış imzasını. Doksanların aile komedilerine yeniden dönerek toparlanma hesabını yapmış. Senaryosunu da yazdığı filmin kadrosunu da Anna Kendrick, Bill Hader, Shirley MacLaine, Kingsley Ben-Adir, Julie Hagerty ve Billy Eichner’den oluşturmuş.

Noel babanın bacadan evin salonuna girişiyle açılan film, Kringle ailesiyle tanıştırıyor izleyicisini. Kuşaklardır Noel baba görevini yürüten Kringle ailesi Nick ve Noelle kardeşlerle sürecek. Görevi Nick devralacak. Eğitimlere başlayan Nick, babasının ölümü sonrası tam görevi devralacağı günlerde sıkılıp bunalmaya başlıyor. Noelle’in git biraz tatil yap sözlerine uyuyor. Tatilin fazla sürmesiyle kuzey kutbunda işler karışıyor ve kaos başlıyor. Kuzen Gabriel’in görevi devralmasına karar veriliyor. Gabriel’in işi daha profesyonel yapalım, dronelar ve kargo ile gönderelim gibi uçuk fikirlerinin arasında başlayan kaos ve yiten Noel ruhunu geri kazandırmak için Noelle kolları sıvıyor... Kuzey kutbundan Phoenix, Arizona’ya düşüyor ve macera başlıyor. Noelle’in hem kardeşini hem de Noel’i kurtarma mücadelesi de filmin konusunu oluşturuyor.

Noelle, adından ve görsellerinden de anlaşılacağı gibi Noel tatilinde ailecek keyifle tüketilmek üzere formüle edilmiş bir film. Konuyla ilgili anlatılmadık neredeyse hiçbir şey kalmadığı düşünülürse amaç o meşhur noel ruhunu izleyiciye yaşatmak ve içleri ısıtarak yüzlerde küçük tebessümler yaratmak. O yüzden beklentilerin makul olduğunu söylemek mümkün. Vasati bir film fazlasıyla yeterli olacağı aşikar. Yapılacak şey gayet basit. Seyirciyi çabucak kavrayacak bir atmosfer, sevilesi karakterler, sevimli efektler, tempo ve olmazsa olmaz iyi hissetme sıcaklığı. Teoride bu kadar basitçe sıralanan formül Lawrence’ın formda olup olmamasına bağlı… Noelle, bu açıdan bakıldığında beklentilerin uzağında yer alıyor. Üstelik iyi bir yaratım söz konusu… Noel ruhu yerli yerinde, sevimli bir MacLaine içeriyor. Hatta Bill Hader fanlarının bile sevebileceği anlar içeriyor. Yine de bir türlü tutukluğunu aşamayan bir film var karşımızda. Herhangi bir söz söylemekten uzak, yeri geldiğinde klişelere yaslanan senaryosuyla Lawrence hayli baştan savma bir iş çıkarmış. Kuzey kutbunda noel köyü yaratımı hayli başarılı, her şey inandırıcı görünüyor ama bir türlü seyirciyi avucuna alacak masal atmosferi yansımıyor. Seyirci için gerçeklerle masal diyarının sürekli karşılaşması, maç yapması gibi bir durum hissedilince akıcılığı da yakalamak mümkün olmamış. Ancak son yarım saatte tempo kazanabilen film ilk bir saatte bolca tekliyor. Noel ruhu konusunda beylik lafların da herhangi bir katkısı yok üstelik. Kendrick’in tüm çabasına rağmen yer yer sevimsiz durması, aynı esprinin bıktıran tekrarı gibi dezavantajlarla finale kadar dayanabilmek mümkün olamıyor. Sadece Noelle karakterine eğilmek, herhangi bir yan öyküye girişmemek, noel köyünde iki mekan göstermekle sınırlı kalmak gibi eksikler de cabası.

12 Kasım itibariyle seyirciyle buluşan film, sevgi ve anlayışın hediyelerini vermek için büyük bir gün yaratmaya çalışırken hepsini ıskalayan bir noel ruhuyla yüz dakikalık süresini hayli yavan geçiriyor. Dünya artık değişti. Çocuklar bacadan giren bir adama inanıyorlar mı bilinmez ama “Noelle”in dediğine göre hepsi istisnasız ipad istiyor.

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template