Sel Yayıncılık Eylül ayını sekiz
kitapla karşılıyor. John Steinbeck imzalı “Bilinmeyen Bir Tanrıya, Fabienne
Betting'in yanlışlıklar komedyası “Mesmenya’dan Sevgiler”, Georges Bataille'ın
uzun yıllar yasaklı kalan romanı “Göğün Mavisi”, Claude Simon’un dilsel şöleni “Flandra
Yolu” ayın dünya edebiyatı romanları olurken, Salah Birsel’in “Aynalar Günlüğü”
ve Zulüm Haktan Kalır’ın romanı “Kaçışın Ürküsü” de Türkçe edebiyat yenileri…
Red Kitaplığı dizisiyse iki ustanın kitaplarıyla sürüyor: Pierre Bourdieu’nun
aptal kutusuna karşı ateşi “Televizyon Üzerine” ve Paul Ricœur'ün filozof
kimliğiyle yaptığı sorgulama “Sevgi ve Adalet”.
BİLİNMEYEN BİR TANRIYA * John
Steinbeck
Bilinmeyen Bir Tanrıya, pagan
inançların söylencelerle, kadim kutsal kitapların batıl itikatlarla iç içe
geçtiği bir atmosferde, hem koruyucu bir anıta hem bir alegoriye dönüşen kutsal
ağacın gölgesinde mutluluk ve bolluk arayışındaki insanların kaçınılmaz
kaderlerini resmeden gizemli, canlı ve özgün bir anlatı.
John Steinbeck, California'nın
bereketli topraklarında yeni bir hayat inşa etmek üzere memleketini terk eden
çalışkan ve hırslı bir çiftçinin bu umut ve hüsran dolu hikâyesinde insanla
tabiat arasındaki bitmek bilmez çekişmeye olduğu kadar, insan ilişkilerinin
temelinde yatan bağlılık, arzu ve inancın doğasına da ışık tutuyor.
Özgün Adı: To a God Unknown *
Çeviren: Ezgi Kardelen * Dünya Edebiyatı, Roman * 240 Sayfa * 28,00 TL
MESMENYA'DAN SEVGİLER * Fabienne
Betting
Hayattan da işinden de bezmiş
mutsuz Thomas, dergide gördüğü bir ilana başvurarak unutulmuş bir Baltık
ülkesinde konuşulan Mesmenceden yetkin olmadığı halde bir kitap çevirisini
üstlenir. Ne var ki, ender bir maden yatağının keşfiyle Mesmenya makûs
talihinden kurtulup gündemin başköşesine yerleşince kitap bir anda çok satanlar
listesine girer. Bu "başarı" çok temel bir sorunu da beraberinde
getirir: Çevirinin aslına uygunluğu. Kırık bir aşk hikâyesinin mirası olan
"çevirisiyle" Thomas artık yeni bir hayatın eşiğindedir.
Fabienne Betting'den yazmak,
çevirmek, ün kazanmak ve elbette âşık olmak üzerine ummadık taşın baş yardığı
bir yanlışlıklar komedyası...
Özgün Adı: Bons baisers de
Mesménie * Çeviren: Hüseyin Can Akyıldız * Dünya Edebiyatı, Roman * 287 sayfa *
30,00 TL
GÖĞÜN MAVİSİ * Georges Bataille
Savaşın gölgesinde faşizm
karanlığına adım adım sürüklenen Avrupa'da insan doğasının en yaban arzularına
savrulan; sanrılar, kâbuslar ve aşırılaşmış cinsel deneyimlerin ortasında,
ruhunu en az dış dünyası kadar kirleterek nihilistçe bir arınışa ulaşmaya
çalışan bir adam...
Yazıldığı dönemden itibaren yirmi
yılı aşkın süre yasaklı kalan; tiksinti, safiyet, kutsallık, ihlal, tabu,
nefret, tutku, taşkınlık gibi çeşitli ikiliklerle erotizm ve ölüm birliğinin
tanıtlandığı Göğün Mavisi, Georges Bataille'ın, onun putları alaşağı etme
marifetinin, provokatif dünya görüşünün ve öfkesinin en keskin ifadesi.
Özgün Adı: Le Bleu du ciel * Çeviren:
Yaşar Avunç * Dünya Edebiyatı, Roman * 135 Sayfa * 18,00 TL
FLANDRA YOLU * Claude Simon
Gerekçesi bilinmeyen bir ölümün
hayatta kalanlar için yaşama sebebi olduğu, bu olayı aydınlatacak anıların
birbirine karıştığı, anımsamanın kuşkularla, hatalarla, bulanıklıklarla ve
farklı seslerle lekelendiği yerden geçer Flandra Yolu. Hem gerçek bir güzergâha
hem de bir anlatı patikasına dönüşen bu yol, benzersiz kurgusu ve ritmiyle
edebiyat tarihindeki en özgün eserlerden biri haline gelir.
Savaş felaketinin gerçeklik
duygusunu yok ettiği ortamı, konturları silinmiş bir metinle belleğimize
kazıyan Nobel ödüllü Claude Simon, bir gecenin birkaç saatine sayısız dönemi ve
olayı sığdırarak şiddeti, bireylerin birbiriyle, aileyle, duyumsal dünyayla,
doğayla, evrenle ilişkisini sorgularken dilsel bir şölen yaratıyor.
Özgün Adı: La Route Des Flandres
* Çeviren: Sündüz Öztürk Kasar * Dünya Edebiyatı, Roman * 303 Sayfa * 35,00 TL
AYNALAR GÜNLÜĞÜ * Salâh Birsel
Edebiyatımızda günlüğün bir tür
olarak kabul görmesindeki tartışmasız rolüyle, Türkçenin hem kazıcısı hem
kuyumcusu Salâh Birsel Aynalar Günlüğü'nde kendisiyle ve okuruyla mahrem
söyleşisine devam ediyor. Günlük türünde bir esere verilen ilk ödülün de sahibi
olan Birsel, Günlükler dizisinin bu üçüncü kitabında 1986-1988 yılları
arasındaki, yetmişlerine yaklaştığı günleri paylaşıyor. Yaşlılık ve ölüm
rüzgârlarının efil efil estiği sayfalarda edebiyatın yakın ve uzak karakterleri
canlanıyor, Edip Cansever'in deyişiyle Kentlerin Büyük Terzisi'nin terzihanesi
okura tüm hoşmerimliğiyle açılıyor.
"Ama yetmiş beşinde,
sekseninde hâlâ dingildek ve Kemal Sunal gibi sırıtkan papatyalar da var.
Bunlar, yaşamaya ne kadar? Ya ben? Ben ne kadar?" diyen yazarla birlikte
biz de yaşlılık biliminde az da olsa yol alıyoruz.
Türkçe Edebiyat, Günlük * 211
Sayfa * 20,00 TL
KAÇIŞIN ÜRKÜSÜ * Zulüm Haktan
Kalır
Kendinden kaçan, kaçtıkça
yakalanan ve yakalandıkça tekrar kopan bir metin Kaçışın Ürküsü. Zamanların ve
mekânların birbirinin içinden geçerek çoğaldığı, dehşetini eksik etmeyen bir
çiçek dürbünü. Bu dürbünden okur belki kaos, belki toplumsal ya da bireysel bir
şizofreni, belki de hezeyanlı bir tarih yazma çabası görecek. Kesin olan tek
bir şey var: Bu bir kaçış öyküsü. Avni'nin kendinden, bedeninden, bedeninin ona
fısıldadıklarından ve bunların sonucunda toplumdan, insandan, bir tarihten,
belki de gelecekten kaçışı. Hiçliğe doğru ürpertici bir koşu. Bedeni ancak
işkencede ve linçte kabul gören, toplum karşısında hiçleşen bireyin yepyeni bir
dille kurulan çağıltılı anlatısı.
Edebiyat, Roman * 82 sayfa * 16,00
TL
TELEVİZYON ÜZERİNE * Pierre
Bourdieu
Pierre Bourdieu, bu kitapta
gündelik hayatın neredeyse merkezine yerleşen televizyonun felsefi, politik ve
sosyolojik anlamları üzerine düşünüyor; iktidar ilişkilerinin uzantısı ve aracı
olarak medyanın kanaat üretme mekanizmalarını çözümleyerek, medyanın asli
parçalarından biri olan televizyonun, hakikatin erozyonundaki rolünü gözler
önüne seriyor.
Rekabet, sansür, kâr ve rıza
mekanizmalarının girift dişlileri arasında geleneksel medyanın ve dolayısıyla
haberciliğin nasıl dönüştüğünü açıklayarak, iktidar ilişkilerinin ve pazar
mantığının bu sürecin sonunda "toplumsal"ı manipüle etme
teknolojilerini analiz ediyor, televizyonda üretilen kullanışlı ama sahte bilgi
hiyerarşisinin ipliğini pazara çıkarıyor.
Televizyon Üzerine, "aptal
kutusu"nun hakikati tahrif eden tekeline "içeriden" yakılan bir
karşı ateş...
Özgün Adı: Sur la télévision * Çeviren:
Alper Bakım * Red Kitaplığı, Kuram * 102 Sayfa * 18,00 TL
SEVGİ VE ADALET * Paul Ricoeur
Paul Ricœur'ün sevgi ve adalet
arasındaki gerilimli ilişkinin izini sürdüğü konferanslarını bir araya getiren
Sevgi ve Adalet, felsefe ile teolojinin kesiştiği sahada yepyeni patikalar
açıyor. Kutsal metinlerde adalet arayışının neden sevgi temasından ayrılmadığı
sorusunun peşine düşen Ricœur, kişinin komşusuna dönük bireysel sevgisiyle
toplumsal adalet arayışı arasındaki uçurumun anlamı üzerine düşünmeye davet
ediyor okurunu.
Edebiyat eleştirmeni kimliğiyle
kutsal metinlerdeki simgeleri çözümleyen, filozof kimliğiyle ise toplumsal
yaşamda etiğin yerini sorgulayan Ricœur, iki perspektifin ufuk noktasında yeni
bir yaklaşım icat ediyor. Sevgi ve adalet ilişkisinin açmazlarını birbirinin
ışığında görünür kılarken, iki kavramın dikiş izlerinde yeni bir imkân
arayışına giriyor.
Özgün Adı: Amour et justice *
Çeviren: Aziz Ufuk Kılıç * Red Kitaplığı, Kuram * 106 Sayfa * 18,00 TL
Yorum Gönder