Sınıf önemlidir, sınıfın yeniden üretimi ise yaşamsal ama kapitalizm için. Henry J. Rutz ve Erol M. Balkan’ın “Sınıfın Yeniden Üretimi - Eğitim, Neoliberalizm ve İstanbul’da Yeni Orta Sınıfın Yükselişi” h2o’dan raflarda.
Kapitalizm sınıflar arası geçişe imkân vermesiyle kendisinden önceki sınıflı toplumlardan ayrılır. İstisnasız herkese sınıf atlama hayali sunar ama yalın gerçek aslında herkesin sınıf piramidinin aşağılarına itilme tehdidini sürekli ensesinde hissetmesidir. İşçi sınıfı işsizlikle, orta sınıflar ise işçi sınıfı saflarına itilme tehdidi altında çocuklarını bu kaderden kurtarmak için delice çabalamaktadır.
Kimse işçi olmayı ya da orta sınıfta kalmayı istemez. Kimse çocuğuna bunu reva görmez. Daima üst sınıfa geçmektir amaç. İyi bir meslek edinip "rahat bir yaşam" sürmeyi sağlayacak eğitimin bu rüyayı mümkün kılacak, ulaşılabilir en önemli fırsat olduğu düşünülür (bu piyangoda büyük ikramiyenin çıkmasından da önemlidir).
Elinizdeki kitap, küreselleşen şehir (İstanbul) ile değişen kültür ve tüketim ideolojisinin karşılaştırmalı incelenmesi yoluyla, orta sınıfın kendini yeniden üretmek amacıyla çocuklarını sınavlara hazırladıkları maratonun, sınıf mücadelesinin anlatımıdır. Bu aşama çok önemlidir çünkü başarısızlık gelecek kuşağın orta sınıfın alt katmanlarına ya da daha kötüsü işçi sınıfına düşme tehlikesini barındırır.
Sınıfın yeniden üretimi maliyetlidir. Refah devleti bu maliyetin ‒eğitim, sağlık, emeklilik hakkı ve koşulları temelinde‒ devlet tarafından karşılanmasının ifadesiydi. Kapitalistlerin gelir vergileri düşürülürken dolaylı vergilerin (ÖTV, KDV) arttırılması ve bu hizmetlerin özelleştirmelerle sermaye sınıfının eline geçerek paralı hale getirilmesi üretim maliyetini alt sınıfların üzerine yıkmıştır. Eğitim artık "dershane"dir, "özel okul"dur. Çocuklar –sınıfın yeniden üretimi‒ artık tüketim ideolojisinin unsurlarına dahil edilmiştir. "Paran kadar sağlık, paran kadar eğitim" paran kadar sınıftır: Sınıflar arasındaki ilişkiler şeyler arasındaki ilişkilere dönüşmüştür.
Tanıklıklara, alan araştırmalarına ve kuramsal çerçeveye dayalı elinizdeki etnografya, devletin ve piyasanın sınıfın biçimlendirilmesindeki rolünün altını çizerken, ailenin de sınıfın yeniden üretimi ve toplumsal bilincin kilit aktörü olarak önemini vurgulamaktadır.
Düzen ise “sürdürülebilir” olmak için sınıfların kendini yeniden üretmesine ihtiyaç duymaktadır.
Henry J. Rutz
Henry J. Rutz Hamilton College’de antropoloji profesörü olarak görev yapmış, misafir öğretim üyesi olarak Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde kültürel ve sosyal antropoloji dersleri vermiştir. The Politics of Time (Zamanın Politikliği) ve The Social Economy of Consumption (Tüketimin Sosyal Ekonomisi) başlıklı derlemeleri vardır. Ulus devletin oluşum süreci, zaman ve kültür, tüketim gibi konularda yaptığı çalışmalar American Ethnologist, Comparative Studies in Society and History gibi dergilerde yayımlanmıştır.
Erol M. Balkan
Hamilton College’da iktisat profesörü olan Erol Balkan, Sabancı Üniversitesi’nde de misafir öğretim üyesi olarak ders vermektedir. N. Balkan ve A. Öncü ile birlikte derlediği Neoliberalizm, İslamcı Sermayenin Yükselişi ve AKP başlıklı kitabın Türkçesi Yordam Kitap, İngilizce basımı ise Berghahn Books tarafından yayımlanmıştır. Balkan’ın son yıllardaki araştırma konuları küresel mülteci sorunları ve İslamcı orta sınıfın ortaya çıkışıdır. Bu kitabın İngilizcesi (Reproducing Class, Education, Neoliberalism, and the Rise of the New Middle Class in Istanbul) Berghahn Books tarafından yayımlanmıştır.
Sınıfın Yeniden Üretimi
Eğitim, Neoliberalizm ve İstanbul'da Yeni Orta Sınıfın Yükselişi
Yazan: Henry J. Rutz& Erol M. Balkan
Çeviren: Neşecan Balkan
Yayına Hazırlayan: Özcan Özen
Kapak: Sevil Tarla
Dizi: Kuram ve Siyaset – 2
Baskı Tarihi: Şubat 2016
Sayfa: 224 sf.
Fiyat: 16,90 TL
Yorum Gönder