Blogların en büyük destekçisi Bumerang’ın, 2011’de başlayan ve artık gelenekselleşen prestijli Bumerang Ödülleri’nin dördüncüsü başvuru ve oylama süreci ile başladı... Kpk da “En Çalışkan Blog” adayı olarak süreçte yerini aldı...
Türkiye’nin Blog Oscarları, bu yıl yenilikler ve düzenlemelerle daha ciddi... Bir heves açılıp güncellenmeden kafasına estikçe yayın yapan bloglardan uzak kategoriler, daha profesyonelce yayın yapan adaylarla dolu... Yedi farklı kategoride yarışacak olan bloglar, önce oylamadan geçecek ve oylama süresi sonunda her kategoriden en çok oyu alarak öne çıkan 10 site arasından jüri üyelerinin belirleyeceği 3’er site finalist olarak ödül törenine katılacak. Kategori kazananları, 10 Aralık 2014 Çarşamba günü IKSV Salon’da gerçekleşecek gecede açıklanacak. Yedi kategori:
En Tarz Blog
En Sosyal Blog
En İyi Çıkış Yapan Blog
En İyi Yerel Site
En Uzman Blog
En Çalışkan Site
En Çalışkan Blog
23 Ekim Cuma itibariyle başvurular ve oylama süreci başlamış durumda... Kpk olarak kategorimiz “En Çalışkan Blog”... Kategorinin şartları da şöyle;
Hedef kitlesine uygun içerik zenginliği ve geniş arşivi ile dikkat çeken,
Blog içeriklerini düzenli aralıklarla güncelleyen,
Yazılarını video ve görsellerle zenginleştiren,
Okuyucularına benzersiz, özgün araştırmalar ve/ veya röportajlar sunan,
Özgün ve farklı anlatıma sahip bilgileri içeren,
14 Kasım’da yayındaki sekizinci yılını geride bırakacak bir blog olarak, gerek blogda gerekse de sosyal medya hesaplarında olabildiğince çalışkan olduğumu düşünüyorum... Siz ne dersiniz bilmem ama kategorimizin şartlarını taşıyoruz bence...
Ödül törenine katılmak, ilk onda yer almak gibi hırslarım yok... Daha önce defalarca belirttiğim üzere, ödül sistemine inanmam... Bu tip heyecanlar güzeldir, okurlardan bir kişinin bile arkadaşına oy vermesi için bahsederek yeni okur kazandırması ya da kulağımı çınlatması yeterde artar bile...
Bu süreçte blogu ilk kez ziyaret edenler için minik bir özgeçmiş vereyim,
Kpk, 14 Kasım 2006’dan bu yana yayında... Yayındaki sekizinci yılı bitirmek üzere, bu süreçte oluşan (23 Ekim 2014 itibariyle) 4510 yazılık bir arşive sahip... Sinema blogu desek değil, müzik desek değil, herhangi bir alt başlığa konuşlanmak yerine kültür sanat blogu olmayı tercih ediyor... Herhangi bir bağımlılığı yok, davetiye peşinde koşmuyor, hediye dağıtmıyor... Alexa, backlink vs. web yayıncılığındaki teknik detayları da önemsemiyor... Farklı ve özgün olmaya çalışıyor, adresi ve adı bilerek isteyerek farklı... Bir kaç istisna haricinde tüm yazılar bana ait ve tek yazarlı bir blog...
Blog Ödülleri 2014’e aday olduğumuza göre, bu yıl neler oldu onu da söyleyeyim...
1 Ocak – 23 Ekim arasında (296 günde) yayına giren yazı sayısı: 529...
Eylül itibariyle, yayın çizgisini yeniledim... Artık filmlerin fragmanları, afişleri, ilk bakış yazıları yer almıyor ve sinema içeriği istisnalar dışında sadece kritiklerden ibaret... Aynı şekilde, yeni albüm, video, şarkı haberleri de yer almıyor ve müzik içeriği sadece aylık albüm raporlarından ibaret...
Kasım 2013 itibariyle başlayan “Kulak Keyfi: Albüm Raporu” her ayın en çok okunan yazısı oldu ve 11 yazıda yerli/yabancı toplam 257 albüm içerdi... Herhangi bir blogun bu rakama ulaşabileceğini sanmıyorum... Üstelik, zannedilenin aksine bu albümlerin hiç birini herhangi bir plak firmasından edinmiş değilim, hiç bir müzik şirketiyle bu tarz bir ilişkim ya da bağım yok... Sadece iyi bir müzik dinleyicisi olarak peşinde koştuğum albümler bunlar...
Benzer şekilde Dizi Raporu da aylık olarak, yeni başlayan tüm dizileri içermekte...
Facebook sayfasını olabildiğince güncel tutmaya çalışıyorum... Blogda yer almayan haber ve bültenlerle oluşturuyorum... Blogun ayrı bir twitter hesabı yok, kendi hesabımı kullanıyorum ve yazıları düzenli olarak paylaşıyorum...
Ve Yayınevi’nin okur söyleşilerini benimle başlatması, sosyal medyada gecenin keşfi olarak gündeme gelmek, genç yazar dostların tavsiye etmesi, aylık raporların referans olarak kabul edilerek paylaşılması güzel gelişmeler oldu... İçerikteki yazıların kaynağı olan kurumlar yazıları kendi hesaplarında paylaşmaya, sözlük siteleri ve vikipedi de içeriği yazılarında referans olarak kullanmaya devam etti... “Kulak Keyfi” 2 Eylül itibariyle radyo programına dönüşerek, Radyo Mood’da başladı...
Hep sorulan ziyaretçi sayılarında, bu yıl sıçrama vardı... Daha fazla ilgi ve ziyaretçi çekti... Bir çok kurum, pr ve reklam şirketinin oluşturduğu blog listesinde yer aldı... Son olarak da bu hafta Borusan’dan kültür sanata verdiğim desteğe teşekkür notu da içeren çanta dolusu paket aldım... En çok sevindiğim gelişmeler de, yayındaki bunca yıl sonrasında birilerinin bu çabayı farketmesi zaten...
Kısaca böyle... Bundan sonrası size kalmış... En çalışkan blog mu değil mi karar sizin... Adaylık süresince sizlere düşen, oylarınızla destek vermek... Oy vermek için; linki tıklayıp telefon numaranızı yazıp, sms olarak gelecek doğrulama kodunu girmeniz yeterli. Herkesin tek oy kullanabilmesi adına kullanılan sistem için faturanıza hiçbir ücret yansımayacak… Telefon numarasıyla oy verilmesinde herhangi bir sakıncalı durum yok, zira üç senedir görüldüğü üzere sorunsuz şekilde oy verilmekte ve fake oyların önüne geçilmekte...
Oy vermek için tıklayacağınız link: http://hur.so/dbzz3w
20 Kasım’a kadar sürecek oylama boyunca, sosyal medya hesaplarımdan sık sık oy çağrısı yapacağım için şimdiden özür dileyeyim...
Oy veren, vermeyen, linki sosyal medya hesaplarında paylaşarak destek olan dostlara şimdiden sonsuz teşekkürler...
Yorum Gönder