“Dağ” filminin yapımcılarının, Hollywood standartlarında aksiyon sahneleriyle sinemaseverlere adrenalin dolu dakikalar vaadettiği “Panzehir”, 9 Mayıs’ta gösterime giriyor...
Türk sinemasına kaliteli ve yenilikçi bir bakış açısı getirme hedefiyle geçtiğimiz yıl kurulan Insignia Yapım’ın yeni filmi, proje aşamasından bu yana farklı bir yerde olduğun altını çize çize, konuşula konuşula geliyor... Kısa filmleriyle tanıdığımız, “Büşra” ve “Dağ” ile herkesin bildiği genç isimlerden Alper Çağlar’ın yazıp yönettiği filmin oyuncu kadrosunda, dünyanın en büyük Wing Tsun ustalarından biri ve yenilmezlik ünvanına sahip olan Emin Boztepe, Cüneyt Arkın, Tolga Akdoğan, Christina Gottschalk, Edoardo Costa, Emir Benderlioğlu, Florence Eugene, Hüseyin Özay, Levent Can, Murat Arkın, Kaan Urgancıoğlu, Öykü Gürman yer alıyor...
“Bazen büyük günahlarımızın bedelini yaşarken öderiz.” sloganını kullanan filmin konusu yerine daha fazla bilgilenmek için sinopsisine bakalım...
Kadir Korkut 48 yaşında. 30 senedir Kara Cemal diye bilinen 70 yaşındaki bir suç reisinin; İstanbul’un tek hakiminin sağ kolu. İkisi de birbirinin yansıması. Acımasız, zeki ve etraflarında korku ile anılan ayrı nesillerin yarattığı yeraltı dehaları. Cemal yönetmekte, Kadir öldürmekte. Kadir, Elsa Lund adında kör bir kadına aşık olduğunda artık kurtlar sofrasından kalkması gerektiğini anlar. Ama içinde bulunduğu dünya Kadir’e vefa göstermez. Baba bildiği Kara Cemal, bitmek bilmeyen komploları uğruna oğlu bildiği ölüm meleğine de ihanet eder. Kadir, 6 saatte öldüren bir kimyasalla zehirlenir. Yaşamak ve sevdiklerini yaşatmak için tek çaresi Kara Cemal’in elinde tuttuğu panzehirdir. Bu sefer hayatı için Cemal’in istediklerini öldürmeye mecburdur. Kadir’in son gecesi böyle başlar. Zamanın tükendiği, bedellerin giderek arttığı bir adrenalin fırtınası. Yanında zehirlenen polis köstebeği Cem ile beraber bu canilerin arasından çıkmanın bedeli, mutlak bir yüzleşme demektir. Şehrin suçlularıyla olduğu kadar, kendi vicdanıyla ve geçmişiyle olan kaçınılmaz bir hesaplaşma.
Destansı mücadele vaaededen Panzehir; “Çağdaş film grameri, iddialı teknik altyapı ve ustaca yazılmış senaryosu ile yepyeni bir nesli sinema ile tanıştıracak bir film” olarak tanımlıyor kendini ve ekliyor “En önemli amaç; Türk sinemasının küresel saygınlığını pekiştirmek.”
Bu iddialı geliş teoride çok güzel ama kazın ayağı öyle mi bakalım diye düşünerek fragmanlarına hücüm ettiğimizde, ilk görünenler memnuniyet verici... Teknik altyapı tamam, gayet çağdaş, gayet Hollywood görünen bir yapım... Böyle görünmenin ne kadarı öykünme onu da göreceğiz... Konu çok bildik ama izlenebilir görünmeyi geçmiş, meraklandırıyor... İlk fırsatta test etmek için merakla bekliyoruz...
Yorum Gönder