Çalışan kadının, hem anne, hem iyi bir eş
olabileceğine dair çoksatar roman uyarlaması “I Don't Know How She Does It” bizde
gösterime girdiği adıyla “Mucizeyi Kadınlar Yaratır” alışık olduğumuzdan farklı
bir anlatımla yola çıkan romantik komedi türüne farklı bir pencere açmaya çalışan
bir yapım olarak öne çıkıyor ilkin… Hedef günümüz çalışan kadınını herşeyi
başarırken göstermek ve bu başarının altında yatanlara şahit olmamızın yanı
sıra dışardan gelen tepkileri de görmek…
Allison Pearson’un romanını senaryolaştıran isim türe
yabancı olmayan bir kadın Aline Brosh McKenna… “The Devil Wears Prada”
uyarlamasının yanısıra başrole kadınların oturduğu 27 Dresses ve Morning Glory’de
de imzası bulunan McKenna, bu kez farklı bir anlatım denemiş. Yönetmense bir
erkek, Douglas McGrath… Woody Allen’ın oscarlı filmi “Bullets Over Broadway”in
senaristi olarak dikkat çeken McGrath’ta yönetmenlik macerasına kadın merkezli filmle
başlamış bir isim… 1996 yapımı Jane Austen uyarlaması “Emma” sonrası da hep
roman uyarlamalarıyla devam eden kariyerinde bir kez daha kadını anlatıyor.
McGrath ve McKenna, künyeye bakar bakmaz film için doğru tercihler olarak
gözüküyor ki, gücünü romandan alan bir öykü iki uyarlamacı senaristin ellerinde
daha ne olsun… Lakin öyle olmuyor, olamıyor Kadının Fendi…
Evli ve iki çocuklu başarılı iş kadını Kate Reddy’nin
herşeye yetebilme serüvenini izliyoruz… Modern Family dizisiyle alıştığımız
tarzı kullanarak yan karakterlerin kurmaca röportajlarıyla destekleniyor bu
serüven… Kate’in yaptıklarının çevresindeki yansımalarını da ilk ağızdan
alıyoruz böylece. Bu avantaj, zamandan da kazandırıyor… Görsel efektlerle de
desteklenince anlatım, görünürde herşey tamam… Konu Kate’in sürekli seyahat
edip, herşeyle daha az ilgilenecek olmasıyla başlıyor, senaryonun olası
albenisi sözde bu… Oysa ilk andan hızlıca herkes tarafından desteklenen yargı
Kate’in zaten herşeyi başaran kadın olduğu… Marketten alınan turtayı, üstünden
merdane geçirip un dökerek evde yapılmış inandırıcılığına ulaştıracak denli
ayrıntılarla gördüğümüz şey zaten karşımızda işin ehli bir kadın olduğu… Ne
olsa vız gelir… Daha yarım saat içinde iyi başlayan ama çabuk anlatacak diye
savrulan, bu yüzden de albenisini kaybeden “I Don't Know How She Does It”,
sonrasında ne yapsa durumu kurtaramıyor…
Kadını kadına anlatan film olarak önce erkek seyirciyi
kaybediyor, daha sonra da neler olacağını tahmin eden zeki kadınları… Ne de
olsa karşımızdaki hem bir roman, hemde Hollywood örneği, mutlu son olacağı
muhakkak… O mutlu sona giderken yaşananlarsa hayli sıkıcı…Filmi bu denli
zayıflatan da senaryonun ilk baştan herşeyi açık etmesinde yatıyor… Kate’i
biraz tökezlerken görebilsek, yada ihtimali hissedebilsek acaba ne olacak
duygusu ile izlenebilir ama baştan sona başarı öyküsünün kimseye faydası
olmuyor…
Kamera önünde her daim ışıldayan Sarah Jessica Parker’ın
çabası da birşeyleri değiştirmiyor… Greg Kinnear, Pierce Brosnan ve Christina
Hendricks gibi kadronun diğer isimleri de aynı durumdan muzdarip… Künyesine
bakıldığında gayet iyi görünen film, kusursuz kadını anlatayım derken
kusurlarının altında ezilen bir modern kadın protitipi denemesi olarak kalıyor,
üstelik sadece sonuna kadar dayanabilip izleyebilenlere…
Yorum Gönder