Türkiye’de ilk kez hikâye, senaryo geliştirme, script
doctoring, proje tasarım ve yapım işlevlerini birleştiren; proje ve yazar
havuzu olarak sektöre hizmet veren bir atölye kuruldu.
2010 yılında Haluk Ünal, Serpil Güler, Sedef Ecer ve
Olivier Lorelle’den oluşan uluslararası bir ekip tarafından kurulan Drama
İstanbul Film Atölyesi (DİFA) ve Yapım Lab işbirliği ile oluşturulan yeni nesil
senaryo atölyesi proje ve yazar havuzu olarak hizmet vererek sektördeki önemli
bir eksikliği giderecek. Yeni ve eski senaryolara “script doctoring” (senaryo
doktorluğu) hizmeti verecek atölye, genç senaristlerin projeleriyle yapımcıları
buluşturma işini de üstlenecek.
Batı’da proje ve yazar ajansları film endüstrilerinin
en önemli aracı kuruluşlarından. Bunların bazısı ağırlığı yazar ajansı olmaya,
kimi de proje ajansı olmaya veriyor. Bir proje ve yazar havuzu olarak çalışan,
yapımcı, senaryo yazarı ve edebiyat dünyası arasında bir buluşma noktası,
güvenilir bir paylaşım alanı olarak çalışıyorlar. DİFA, bu role aday olmayı
hedefliyor.
Türkiye film endüstrisinin arka bahçesinde büyük bir iyi fikirler mezarlığı var.
Atölyenin genel yönetmenliğini üstlenen Haluk Ünal bu
fikre ulaşmalarını şöyle anlatıyor:
“İlk senaryolarımın peliküle yansıdığı 97 yılından
beri onlarca yönetmen, senarist ya da yapımcı arkadaşım eserlerini okumamı,
görüş beyan etmemi istemiştir. Ama önemli bir sorunu fark etmem ilk kez Antalya
Altın Portakal Festivalinde, Paris’te yaşayan ve senaryo yazarları meslek
örgütünün Avrupa temsilcisi olan Sedef’in (Ecer) organize ettiği atölyelerde
oldu. Bu atölyelerde Oscar ödüllü yazarlar Louis Gardel, Michel Fessler, Oscar
adayı ve Sezar ödüllü Yazarlar Olivier Lorelle, Jacques Deschamps’ın öğrencisi
sonra da arkadaşı olma şansını elde ettim. Dördü de atölyelerinde senaryo
mimarisini anlatıyorlar, hikaye analiz ve geliştirme yöntemi olarak da script
doctoring yapıyorlardı. Daha sonra Genel Senaryo Danışmanı ve Editör Yazar
olarak çalıştığım Altıoklar Yapım’da raflarda bekleyen bine yakın çalışmanın
temel eksiğinin bu olduğunu gördüm. Bu nedenle Türkiye Sinemasının arka
bahçesinde büyük bir iyi fikirler mezarlığı var. Nihayet, bu ustalarla
ahbaplığımız içinde bu işin batıda nasıl profesyonelce, kurumlaşmış bir biçimde
ele alındığını gördüğümde, Sedef’e böyle bir kurumu Türkiye’de kurmayı teklif
ettim. Bu hayali kurmamız 2006, vücut bulması 2010’u buldu.”
YAPIMLAB – DİFA İŞBİRLİĞİ
(http://yapimlab.blogspot.com )
Haluk Ünal “21. Yüzyıl bütün pazarlama iletişimi ve
marketingin merkezine internet yerleşti” diyor ve devam ediyor “bu çağda
ürettiğimiz her görüntü küresel bir içerik (content) denizinin parçasına
dönüşüyor. Dahası orada kaybolup gidiyor. Bu süreçte sanatı, kaliteyi
koruyabilmek kesinlikle dünyalı bir bakışla ve tavırla üretmeyi ve pazarlamayı
şart koşuyor. Bu nedenle bu ülkedeki en Dünyalı kuruluşlardan Zeynep Özbatur’un
Yapım Atölyesiyle, Drama İstanbul Film Atölyesinin işbirliği yapmasına, dayanışmasına
karar verdik. ”
“Bu işbirliği, yeni nesil yazarların ve yapımcıların
gelişmesinde önemli bir rol oynayacağa benziyor. Önümüzdeki yıl, Batı’nın
önemli yazarlarıyla ve yapımcılarıyla yerli yazarların ve yapımcıların
buluşmasına neden olmayı hedefliyoruz”.
YAPIMLAB-DİFA İŞBİRLİĞİYLE ATÖLYELER 11 ŞUBATTA
BAŞLIYOR.
Haluk Ünal, “Hepimizin hayatı bir film olabilir ama
hepimiz senaryo yazarı olamayız!” diyor ve devam ediyor: Çünkü senaryo
yazarlığını bütün diğer mesleklerden ayıran, bir zanaat olduğu kadar aynı
zamanda da bir sanat olması. Ressamlık, şairlik, müzisyenlik gibi…
Çünkü sinema başlı başına bir anlatım formu.
Kendisinden önceki (resim, müzik, yazı, dans, tiyatro, heykel) dilleri de
içeren yeni bir dil; yani 7. Sanat.
Senaryo yazarı olmak;
her aşamasında on bilinmeyenli denklemlerin çözüldüğü alabildiğine
karmaşık, ama öte yandan izleyicinin yüreğine dokunması da şart olan çok özel
bir ürünü tasarlamayı öğrenmiş olmak anlamına geliyor.”
TEMEL HİKÂYE TASARIMI
"İyi bir senaryo için iyi bir film öyküsü, iyi
bir film öyküsü için de çok güçlü bir film fikrine sahip olmalısınız" prensibinden hareket eden sekiz haftalık
atölyelerde, katılımcıların uygulama içinde güçlü bir film fikri yaratmaları;
iyi bir hikâye geliştirmenin yol ve yöntemlerini fark ederek, nitelikli bir hikaye geliştirmeleri
amaçlanıyor. Drama İstanbul Film Atölyesi, bu hikâyelerden uygun bulduklarını
kendi portfolyosu içinde sektöre tanıtmayı planlıyor.
SENARYO GELİŞTİRME
8 haftalık atölyelerde roman uyarlamaları ya da
orijinal film hikayelerinin dizi veya sinema filmi olarak, bir yapımcıya
sunulabilecek, satılabilecek bir niteliğe kavuşturulması amaçlanıyor. Atölyeye
katılan projelerin bazıları, eğer proje sahibi de isterse DİFA veya Yapım Lab
tarafından üstlenilebileceği gibi, sektörde etkin yapımcılara da bu kuruluşlar
aracılığıyla sunulabilecek.
Kısacası DİFA ve Yapım Lab işbirliği size aşağıdaki
tüm fırsatları sunuyor:
• Senaryo
yazarının yolculuğunda gerekli haritaları edinmek,
• Senaryo
yazımının mimari pirensiplerini anlamak,
• Atölye
formatında deneyimli bir yazarla önünüzdeki çamuru yoğurup, ilk eser
eskizlerinizi yaratmak,
• Bir
yapımcıya fikrinizi sunmak ve profesyonel bir buluşmada karşılaşacağınız
deneyimi yaşamak,
• Çok
güzel ve profesyonel karşılık bulacak bir fikir ya da hikaye yaratabildiyseniz,
bu çalışmayı doğru adreslere zahmetsizce ulaştırmak,
• Bir
senaryoyu proje haline getirmek, bütçesini yapmak, parasını aramak,
• Ya da
bütün bu konularda profesyonel danışmanlık almak.
Yorum Gönder