♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Aşka Şans Ver : Kötü Şans Bazen İyidir

Hollywood romantik komedinin kalıplarını tamamen değiştirip, işin içine cinselliği boca ededursun, okyanusun diğer yanında o geleneksel kalıplar halen devam ediyor. Üstelik yeni bir ekleme de olmaksızın… Fransız romantik komedileri bildiğimiz tadını ısrarla koruyor ve alıştığımız kalıpların dışına neredeyse hiç çıkmıyor. Görünüşte daha cesur olduğunu düşündüğümüz Avrupa sineması çıplaklığı ve cinselliği söz konusu aşk filmleriyse kullanmakta çekinmezken, bunu tutkuyu işleme aracı olarak görüyor. İş romantik komedilere gelince cinsellik daha geri planda kalıyor hemen… Aşka Şans Ver de bu geleneklerden beslenen ve alışılagelen Fransız romantik komedilere son eklenen örneklerden…

Erkek karakterin, Julien’in anlatıcı rolünü üstlendiği açılan “Aşka Şans Ver”, türün tüm klişelerini teker teker sıralayarak filmi açıyor. Mesleği üzerine sahneyle başlıyor komedi, elbette bu sahne sadece açılış değil, film boyunca tekrar edilecek bir alışkanlığı, benimsemeyi yaratma amacında aynı zamanda. Peşinden aşık olunacak kadın giriyor devreye… Yine alışıldığı üzere bir tesadüf söz konusu…O tesadüfün peşinden de muzdarip olunan konuyu anlatılıyor örnekleriyle…Öyle ya, aşkın mucizesi tüm örnekleri tersyüz edebilmesi… Elbette söz konusu kadın güzelliğinden çok sevimliliğiyle ön planda… Açık sözlü, kabına sığmaz bir kadın… Milyarda bir olacak şeylerin olabilmesine dair istatistikleri de yaşananlar kovalayacak… Yanlış anlaşılmalar olmazsa olmazlardan…

Julien’in derdi birlikte olduğu kadınlara kötü şans getirmesi… Üstelik evllilik danışmanı olarak işinde aranan kişi, mucize yaratmasıyla ünlü… Johanna ile tanışmaları da, ilişkiye girmeleri de pek çabuk oluyor. Tabii o lanetin Johanna’nın yaşamındaki etkileri de komedinin ana damarı. Cinselliğe çok dalmadan, tamamen eski usül anlatılan, göstermekten çok gösterecekmiş gibi yapan romantik komedi türe dair her klişeyi sunarak tamamlıyor 87 dakikasını… Mesajını da apaçık veriyor… Tamam kötü şans vardır, ama bazen iyi şeylerde getirir. Hele de söz konusu aşksa, siz siz olun ne olursa olsun vazgeçmeyin… Bir romantik komedi ne anlatabilir ki zaten…

Yönetmen koltuğunda, aynı zamanda aktörlükte yapan bir isim oturuyor: Nicolas Cuche… Tv dizileri kariyeri arasında ikinci kez uzun metrajda kamera arkasında… Temiz iş çkarıyorsa da, filmin ekstra beceri istemediği de bir gerçek… Aşk böceklerinden Julien’i kariyeri yükselişte olan François-Xavier Demaison oynuyor… Alıştığımız üzere sıradan bir erkek, sevimli bir adam olarak kadroda, anlatıcılık ve filme buyur etme görevini yerine getirirken hiç sırıtmıyor role oturuyor. Julien rolü ise adını daha sık duymaya alışmamız gereken parlak bir isim: Virginie Efira… Katıldığı tv şovları, dergilere verdiği pozlar derken fiziğini kullanarak tırmanışa geçen Efira, fiziğinin verdiği artıları değerlendirip birde üstüne Demaison’la uyumu yakalayınca performansını da katlamış oluyor… Ki filmin ağırlığı daha çok onda… Komedilerde yeterince pişmesi de bir başka artı elbette…

Alışılagelen Fransız romantik komedilerine yeni bir soluk getirmeyen La chance de ma vie, eski usül filmleri özleyenlere nostalji sunan, türle yeni tanışanlara kendini kolayca sevdirebilen yer yer gülümseten tipik bir Pazar akşamı eğlencesi…

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template