♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Karnaval Bitti, Artık Kedi Özgür…


İttiriyorsun… Nefretinin sağ koluyla… Seninle uyanmanın verdiği mutluluğu elimden aldıktan hemen sonra… Söyleyeceklerinin doluluğuyla sana dönmem için savurduğun kol, alıştığım sıcaklıktan çok uzakta, elinde ağır şimdi… İçindeki yumru sana göre duvara çarpıyor… Bana göre, sırtıma inen yumru değil yumruk… O kadar uzağız işte… İki dakika önce yanyana uyuyorken, o yanyanalığa bir ömür sığdırmak isterken, yeni uyanmış yakalanıyorum sinirine… Bari yüzümü yıkasaydım önce… Ama yok sabrın… Onca sene olmayan sabrın… Bedenim sendelemiyor nedense… Arada dalga geçtiğin hazırlıksızlığım, kim itse düşmelerim, her zamanki dengesiz bedenim savrulmuyor bile… Yüreğimin sendelediğini anladığımda uyanıyorum…

Dönüyor, yüzüne bakıyorum… Öpmek için sabırsızlandığım dudağın başka bir evrende gibi… Bir hayal kahramanına evrilmiş belki, ateşler saçıyor… Keşke onlar açık uyuyabilseydinde, seni daha çok seyredebilseydim, daha çok bakabilseydim dediğimde şaşkınlıkla büyüttüğün gözlerinde uzak şimdi… Aynı ateş onda da var… Kapat istiyorum, zaten gözün kapalı gibi kusuyorken üzerime, açık olmasın onlar… Duymuyor kulağım, ne kadar bağırsan da tek kelime anlamıyorum… Ne kadar dürtsende, ne kadar bastırsan da kelimeleri, kulağım hissetmiyor onca nefret sözcüğünü… Kabahatin sende olduğunu bilmiyorsun, alıştırmadın onca şeyi fısıldarken, öğütlemedin, uyarmadın…

Büyümek istiyorsun biliyorum… Beni oturtup, karşımda ayakta dikilmen ondan… Eğilip öpmek için değil… Kafanı eğip bakmışmıydın hiç diye düşünüyorum bana, senin içinden neler geçiyor sahi o anda… Evet küçüğüm şimdi, tek kelime anlamıyorum… Aynı nefretle birbiri ardına sıraladığın her sözcük odaya dağılıyor, bana değil… Ve değişiyor herşey…

Duvarlar aslında umudumuzun mavisi değilmiş biliyormusun… Kitaplığı hayallerimize boyamamışmıydık biz… Çalışma masam bu kadar küçükmüydü… Tv sehpası filmlere olan tutkumuzun kırmızısı değilmiydi… Hepsi kapkara şimdi, nereye dönsem karamsarlık karası… Bu oda, bu ev, koca bir karnavalın ışıltısıyla dolu değilmiydi, rengarenk değilmiydi… Benden uzak gözlerine baktığımda anlamamla, söylemem aynı dilimini paylaşıyor zamanın… “Karnavalımız bitti, artık kediyi salmalısın” 

Kapıdan çıktığımda biliyorum gittiğimi… Giden ben miyim, sen misin, hangi geriye kalandan gidiyoruz soruları koca bir odadaki küçük bir mum gibi… Söndüreliyse çok olmuş belli… Kalmam için söylediğin sözlerin aklıma geliyor, şimdi söylemediklerin…  

Dışarıya çıktığımda beni rüzgar ve yağmur karşılıyor… Üstüme kustuklarını yıkamalarına izin veriyorum… Seni eskisi gibi görüyormuyum, görebilecekmiyim bilmiyorum… Ama kimin umrunda…


Gidiyorum, bilmediğim onca şeyin arasında, akreple yelkovandan alacağım olduğundan eminim… Hayattan alacağım var biliyorum…

Hala odayı nefretinle mi karışlıyorsun bilmiyorum… Kitaplığı eski rengine boyayabilecekmisin… Masayı, sehpayı… Yoksa oturmuş karnavalın yeniden başlamasını mı bekliyeceksin bilmiyorum… Kimin umrunda…

Karnavalımız bitti, artık kedi özgür…

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template