14 Kasım 2006 günü saat 17.32’de bir şiir postuyla başlayan bir blog bu... Aynı gün iki şiir ve film kritiği ile ilk yayını yapmıştım. Sonrasında araya askerliğin getirdiği boşluk gelmişti. İlk adımı atarken amacım yazılarımı bir yerde toplamaktı. Mersin’de yerel bir gazeteye kültür sanat sayfası hazırlıyordum, yazılarım da kısıtlı bir okura ulaşıyordu. Blog açmak hem yazılarımı bir yerde toplamak hem de bu sınırı kırmayı sağlamıştı. O günden bu yana 3653 gün geçmiş ki bugün beni şaşırtan da bu...
Geçtiğimiz yıllarda yazmıştım zaten geçen zamanın hikâyesini… Tekrarlamaya gerek yok. Son bir yılı anlatabilirim ama… Sosyal medya denen canavarın sayesinde daha çok görülebilir oldu kpk… Daha çok keşifçi getirdi. Daha çok geri dönüşüm aldım. Yazılar daha çok paylaşıldı. Tam yükselişe geçecekken maalesef yaşadığım sorunlar yüzünden yayın uzun süre aksadı.
Haziran ayında bir karın ağrısı çekmeye başladım. O karın ağrısı geçmeyince soluğu doktorda aldım ve şok oldum. Apandistim patlamış meğer. MR, Ultrason derken herkesi şaşırttığımı gördüm. Doktorun ifadesiyle çoktan ölmem gerekirmiş. Zira apandistin patlaması kanı zehirler, kalbin de daha hızlı atmasına neden olurmuş. Patladığını nasıl hissetmediğime ve nasıl olup da en basiti bayılmadığıma şaşırdı doktor. Sonuçta anlaşıldı ki o bölgede portakal büyüklüğünde bir kitle oluşmuş. Onu ya ilaçlarla eritecektik ya da ameliyatla alınacaktı. Ameliyata gerek yok dedi doktorum ve tedavi süreci başladı. Önce hastaneye yattım sonrasında da ilaçlarla tedavi sürdü. İşin içinde bir kitle olunca kanser ihtimali de gündeme geldi. Tahlillerle geçen sürenin sonunda kafam rahatladı. Ama yeni sorun çıktı. Sindirim sistemim zayıflamış. Yediğimi normalin 3-4 katı sürede sindirebiliyordum. Bağışıklık sistemim de çökmüş. Güçlendirmek için gördüğüm tedavi halen sürüyor. Haliyle beşinci ayına giren tedavim yüzünden geçen sürede ne film, dizi izleyebildim ne kitap okuyabildim ne de müzik dinleyebildim. Yatmaktan başka hiçbir şey yapmadım. Bunun bloga yansıması da ağırlıklı olarak kitap bültenleriyle devam etmek oldu. Arada hırs yapıp kritik yazabildim ama yeterli değildi. En azından vizyona giren filmler yazılarını aksatmadım.
2006’da attığım ilk adımın üzerinden geçen sürede onuncu yıl biterken geride 5750 yazılık bir arşiv mevcut… Meraklısına okuyacak çok yazı var. Kayda değer bir koleksiyon bu…
Eninde sonunda işi teşekküre bağlamak lazım... On yıldır emeği geçen çok insan var. Template değişikliklerinde fikrini söyleyenden, yazı desteği verenlere kadar herkese teşekkürler. Bülten desteğini esirgemeyen ve gönderdikleri kitaplarla mutlu eden yayınevlerine de ne kadar teşekkür etsem az.
Ve tabii ki siz... Okuyan, paylaşan, buradayım diyen, keşfeden, keşfettikten sonra çevresine aktararak yeni okur getiren dostlar... Sağ olun, var olun...
Sayenizde KPK 10 Yaşında!
Sevgi ve dostlukla...
Yorum Gönder