♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Linha de Passe: Çizginin Ardında Kalmak…

Dört çocuklu bekar bir anne… Üstelik beşinciye hamile… Babaları meçhul çocuklarıyla varoşta yaşayan bir gündelikçi… Yer Brezilya, Rio… Futbol hastalığı da diğer yandan, karnı burnunda maça gidişler… Dört erkek evlatla, tıkanan mutfak lavabosu gibi tıkanmış bir yaşam. Beşinci yolda olsa da, umut her daim geçilmesi gereken bir çizgi gibi… Filmin adı da o geçilmeyen çizgi zaten: Geçiş Çizgisi…

Doktor yanında gündelikçilik yapan annemiz karnı burnunda, aklı tuttuğu takımın küme düşüp düşmeyeceğinde… Her maçta da alıyor tribündeki yerini… Oğullarının kendisine yardım etmediğinden şikayetçi, öyle ya tıkanmış lavaboyla ilgilenen bir kişi bile yok. Kendi çocukları tarafından babasız piçleri olduğu yargısından da canı yanıyor sürekli… Ama seçmediği hayatı yaşıyor… Hep eşiğine geldiği çizgiyi bir türlü aşamamaktan muzdarip.

Top peşinde, futbolcu olma hayalleri kuran yetenekli yıldız adayımız yaşı dolayısıyla sınırında geziniyor çizginin… Seçmelerde kendini göstermek isterken takım oyuncusu olamamak çiziyor yazgısını… Öyle ya, kısacık bir zamanda çift kale maçta sınanıyor olmak, hemde yaşının sınırında… Bir yırtsa, bir seçilse yıldız futbolcu olacak… Çizginin diğer tarafı, yaşadığı hayatın bu kadar zıttıyken, her denemesi boş kaleye gol atamamak gibi…Yaşını küçültmeye kadar varıyor seçilme çabası… Hep eşiğine geldiği çizgiyi bir türlü aşamamaktan muzdarip o da… Yazgısını çizen annesi gibi…

Bir petrolde çalışan dini bütün oğul ise, tanrıya sığınmış artık… Gönüllü vaiz… İş çıkışlarında kendini cemaate verme çabasında. Geçmişindeki haylazlıklarının, kötü hayatının üstüne bir çizik çekmiş, dinde arıyor kurtuluşu. Ama yüzünden yine o çizgiyi bir türlü aşamamanın ezikliği… Cemaate seslenirken hep birlikte dualar edilirken herşeyin güzelleşeceği inancıyla dolsa da, bir türlü gerçekleşememesinden muzdarip o da… İçindeki öfkeyi büyütmekten, bir türlü dışa vuramamaktan muzdarip…

Kuryelik yapan oğul ise çoktan bir piç vermiş dünyaya… Motorsiklet taksitlerini ödüyor bir yandan, diğer yandan sürekli iş kapmak için belirleyici rol oynayan kıza sulanıyor…Çıkış ne kadar iş alırsa o kadar mümkün çünki… Yolunu şaşırmamak için çok dirense de, kaybetmenin eşiğinde… Aradığı çıkışı illegal yollarla deneme isteğiyle planlar yapmasıyla o sınıra denk gelmesi de bir oluyor… Yırtsında nasıl olursa olsun diyenlerden elbette. Ne kadar gaza bassada hayat yolunda aynı ilerleyemeyişten muzdarip…

En küçük oğul daha sert dünyaya… Akıllanmamış annesi çünki… Bir hata bu kadar sık yapılır mı hem… Okulda kaçıp, otobüste alıyor soluğu hep… Beyaz ailenin tek siyahi üyesi. Babasını merak ederken bulduğu fotoğraf bir otobüs şöförüne ait olunca, gidecek yerim yok yalanıyla eşlik ediyor, ben senin oğlunum diyemediği babasına… Çizginin hayli gerisinde başladığı yaşamında daha çok yol kaydedecek ama annesine yeni piçi için de kızacak nefretle doğmuş bir çocuk… Otobüs sürme merakıyla, konuya kafayı takmış, bir doğuştan kaybeden…

Brezilya’nın bir varoşundan beş karakterde, beş kaybediş, beş sınır çizgisi… O sınırları geçememenin ezikliği… Walter Salles ve Daniela Thomas’ın kamera arkası işbirliğinden doğan bir başyapıt… Neyseki film olarak geçmiş çizgiyi, ödüllere boğulmuş bir 2008 yapımı Brezilya filmi… Varoşa atılmış büyüteç… O geçiş çizgisinin gerisinde duran yüzlerce hayattan sadece biri…


Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template