♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Pretty Little Liars Sezon 2: Bir ileri, iki Geri


Kuşkusuz “suçlu zevk” kavramının tv dizilerindeki yansıması Pretty Little Liars, ikinci sezonu da geçtiğimiz ay sonu geride bıraktı… Bol aralı 25 bölümle geride kalan sezona bir bakış atmanın vaktidir…

Öncelikle belirtelim, ABC Family’nin son yıllarda en büyük başarıyı yakaladığı dizi olduğu gerçek… Oyuncu kadrosunun yıldızları parlamış, hayranları ülke sınırlarını aşmış durumda. Kendi yaş kitlesi için giyimleri, makyajları ve aksesuarları da bolca örnek alınıyor… Sadece dizi olarak kalmıyor PLL… Hedef bumuydu bilinmez, erkek izleyici kızları izliyor melul melul, kadın izleyici de giyim kuşamlarını… 4 farklı kız kombinasyonuyla her zevke hitap etmek, pazarlama başarısı aynı zamanda… Aile dizisinde ana karakterlerden birini lezbiyen yapıp, kızlarla öpüştürmekte ayrı pazarlama yöntemi…

Peki ikinci sezonda neler oldu, neler gördük…

Alison’ın öldürülmesindeki sırların peşindeki kızlarımız, kimliğini bilmediğimiz “A”dan mesaj almaya, tehditler duymaya devam etti yine… Yine kim olduğunu öğrenemedik… Ana öykü çok fazla dallanıp budaklanmadı, bir adım ilerlediyse iki adım geriledi… Bu yönüyle sadece oyaladılar bizi… Koskoca 25 bölüm boyunca tempolu, gerilimli çok sahne izlemedik… Ana konuların dışında yan öykülerde de herhangi bir çözüm görünmedi…

Spencer, Toby aşkı yine devam etti… Bir ayrılıp bir barıştıralım arada öpüşsünler romantik sahnelerle reyting yapalım zihniyeti tam gaz devam…

Hanna ikinci sezonda daha geri planda kaldı nedense… Güzel sarışın kontenjanından, ilk sezonda erkeğine kendini teslim etmişti… Bu kez çok gözükmedi, kilit anlarda pek rol oynamadı nedense…

Aria dizinin en önemli karakteri olmaya devam etti yine… Hocasıyla yaşadığı aşkta bir türlü çözümlenmeyip, nabza şerbet anlarda devreye sokuluyor…

Emily’nin üzerine çok daha fazla oynanan bir sezonu geride bırakmış olduk… Doping testi, yüzme takımından atılma derken arkadaşlık bağının en zayıf halkası olduğuna inandık mı? Basit meselelerde sürekli gündeme gelmesi dışında konuya da pek etkisi yoktu…

6 Haziran’da üçüncü sezonuna başlayacak dizide geride kalan 47 bölüm boyunca “A”nın kimliğine yaklaşılma anları da hep kısır geçiyor… Özellikle sezon finalinde yapılmak istenen şaşırtmacanın çok bariz belli olduğu ortadaydı… Bir karakterin şaşırtmaca uğruna feda edildiğine şahit olduk daha çok… 

Diziyle ilgili bu sayfalarda geçtiğimiz haberlerde ne dediysek, hiçbirinin gerçekleşmemesi sezonun en tuhaf detayıydı… Yapımcıların açıklamalarında belirttiği hiçbirşey gerçekleşmedi. Söylenen “A”nın kimliğinin sezon finalinden önce ortaya çıkacağı ve kalan bölümlerde yeni bir maceranın başlayacağıydı…

Toparlarsak, ikinci sezonun ilk sezondan daha düşük tempoda geçtiğini ve tatmin etmediğini söylemek mümkün… Peki bu kadar kötüyse neden bu kadar çok izleniyor sorusuna her daim verecek bir hatta birden fazla cevabımız olması herşeyi gösteriyor… Ama eklemeden geçmeyelim, birçok diziye göre mantık hatası barındırmamasıyla izletiyor kendini… En azından senaryosu tıkır tıkır işliyor…

Share this:

Yorum Gönder

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template