ABC Family yeni sezon ataklarında hız kesmiyor… Halen
iyi hatırlanan Kyle XY ile başlattığı tutan diziler furyasında kanalın son
denemesi ise “The Lying Game”… Son yılı yeni dizilerle çok iyi geçiren kanalın
formatı da belli, izleyici kitlesi de… Ki bunların sonuncusu şu anda ikinci
sezonu yayınlanan Pretty Little Liars’ın aslen roman olduğunu ve yazarının Sara
Shepard olduğunun altını çizelim önce.
Shepard’ın bir romanı daha ekranda… Seri roman
uyarlamalarının şimdilik son halkası olan The Lying Game, PLL ekibince çekilmiş
dizi olarak ön plana çıkıyor ilkin… Kaynak aldığı roman serisinin çok
okunanlardan olmasının nimetlerinden de faydalanmaya çalışan bir yapım. Ve
karakteristik olarak yazarın diğer uyarlamasına hayli benziyor.
Önce Emma ile tanışıyoruz. Bakıcı aileye verilmiş,
varoşta yaşayan akıllı ve zeki kızımız bir yandan sapık üvey kardeşiyle diğer
yandan da ilgisiz anneyle boğuşuyor. Sutton ile tanışmamız için aynayı ters
çevirmek yeterli. İkiz kız kardeş, zengin mahallesinde tipik moda bağımlısı,
gösterişçi ve varlıklı Sutton. Üvey evlat olduğunu öğrendiğinden itibaren kin
kusturan Sutton, aramalarının sonunda Emma’yı bulmakla yetinmiyor, daha
fazlasının peşine düşüyor. Emma’nın yaşadığı sorun sonrası da dizinin konusu ortaya
çıkıyor… Emma, Sutton’un yerine geçiyor, Sutton’da gerçek aileyi aramak üzere
yola koyuluyor.
Elbette bu kadarla sınırlı değil… Başka hayat yaşamaya
başlayan bir genç kızın, okulda iktidar mücadelesine devamı, aileyle iletişim
kurma çabaları, sevgiliyle bağ kurmaya çalışmalar derken bilmediği kimliğe de
girmeye çalışıyor. Sadece iki gün sürmesi beklenen yer değiştirme finalde de
Sutton’ın gelmemesiyle bozulunca ilk bölüm sorusunu çiftelemişte oluyor… Bu
kızların ailesi kim ve Sutton nerde…
Alışık olduğumuz Amerikan klişelerinin hepsinin
üzerine, ailesini arayan kız ve kolej gençliğini ekleyin hepsi o. Yine bildik
bir konu ve yine tekdüze bir dizi. Üstelik oyunculuklarda akıllara feza.
İkizleri canlandırması beklenen Alexandra Chando, ilk başrolünde olmamasına
rağmen çok toy bir performansla dökülüyorken, yardımcı oyuncularda ona uyum
sağlıyorlar ki dizideki kreş havası ondan. Heroes’un Nathan’i Adrian Pasdar, Supergirl
olarak çıkış yaptıktan sonra bir türlü dikiş tutturamayan Helen Slater ve Kyle
Xy’den hatırladığımız Kirsten Prout tanıdık yüzler olarak dikkat çekse de
sonucu pek olumlu bir kadrodan söz etmek mümkün gözükmüyor. Başarısız pilot
bölümüyle merak ettirmeyi başardığı izleyicisiyle devam edebilecek bir yapım…
Belirtmeden geçmeyelim benzer konuda Sarah Michelle
Gellar’ın dizisi “Ringer”da yakın zamanda gelmeye hazırlanırken ufaktan bir
pişti durumu da söz konusu. Sıkı dizi takipçileri zaten ABC Family ibaresini
görür görmez kaçmıştır ama, geriye kalanların da sonu pilot bölüm bitiminde aynı
kaderi paylaşmak olabilir… Benden söylemesi…
Valla doğruya doğru Abc Family dizilerinden kesinlikle kaçınıyorum. Zaten Lying game bana hitap etmediği için izlemedim ama zamanında kyle xy dizisini izliyordum fakat abc sağolsun dizi doğru düzgün bir final bile yapamamıştı. O gün bu gündür abc family dizileri izlemiyorum..
YanıtlaSil