♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Revenge : Çölde Kan!

Bir dönem ortadan kaybolan, ikibinlerin ortalarında özellikle Fransız yönetmenlerin çabası ile dirilen kan banyolu b-türü gerilimlerin yükselişi sürüyor. Kendisine ev sinemasına bir Pazar yaratarak ilerleyen tür sinemasına yeni örnekler eklenirken iyileri genellikle övgülere boğularak yıla da damgayı vuruyor. 2017 yapımı “Revenge” tam da böyle bir örnek. Prömiyerini Toronto’da yapan film 2017 Eylül’ünden bu yana epey festival gezdikten sonra mayıs ortasında ev sinemasında izleyici karşısına çıkarak bu ilgiyi çoğaltmış durumda.

“Revenge” bir ilk film. “Kadınlar her zaman mücadele etmek zorundadır” mottosunu kullanan filmin yaratıcısı da bir kadın üstelik. Coralie Fargeat, ödüllü iki kısa film ve bir mini diziden sonra ilk kez uzun metraj sınavında. Fargeat kısa filmleriyle atmosfer yaratımı ve sanat yönetimi konusunda iyi olduğunu göstererek sivrilmişti. 2014 yapımı kısa bilim-kurgu’su “Reality+” iyi bir fikrin düşük bütçe ile gerçeğe dönüşümü idi. İlk uzun metrajında da aynısını düşünerek atmış adımını. Az oyuncu ile tek mekanda kotarmış filmini… Bizim korku/gerilim sinemasına da ders olacak nitelikte bir işçilik ile hem de. Oyuncu kadrosu da yeni isimlerden, Matilda Anna Ingrid Lutz, Kevin Janssens, Vincent Colombe ve Guillaume Bouchède’den oluşuyor. 

Hiçliğin ortasında bir yerdeyiz. Her yıl geleneksel olarak düzenledikleri av partisi hazırlıklarındayız. Üç zengin adam parti için buluşmak üzeredir. Eve ilk gelenler Richard ve afet metresi Jen olur. Stan ve Dimitri de onlara katıldıklarında Jen’in cazibesi onlarında başını döndürür. Eğlenceli gecenin sabahında her şey kontrolden çıkar. Jen önce tecavüze uğrar sonra öldüğü sanılarak çölde terk edilir. Gözünü yaralı açan Jen, bedeli ödetmek için intikam almaya soyunur…

Revenge, planlanan işlerin değiştiği ve acele kararlarla değişen, avcının av haline geldiği filmlerden. “I Spit on Your Grave / Mezarınıza Tüküreceğim” evreninden. Kadın yönetmeni sayesinde güçlü kadın figürünü parlata parlata ilerleyenlerden. Lutz’un cazibesini tecavüz sahnesine dek çok iyi yansıtıyor. Çıplaklığı gösterme peşinde değil. Kamerasını kendi doğrularına göre ayrıntılara çeviriyor. Isırılan elma, benzetilen hayvanlar gibi zoom inlerin peşinde daha çok. Mesafeyi de çok iyi koymuş oluyor böylece. Jen’i arzuluyoruz ama çıplak görelim ısrarında olmuyoruz. Tecavüzü de göstermenin değil hissettirmenin çok daha iyi bir seçim olduğunu onaylıyoruz. Fargeat, zaten bildiğimiz bir manzarayı kendince anlatıyor. Konuya herkesin aşina olduğunu kabullenerek karakterlerini tanıtmaya, derinleştirmeye hiç uğraşmıyor. Neler olacağını da tahmin ediyor, az çok biliyoruz zaten. Çölün ortasındaki avı daha çekici hale getiriyor. Görüntü yönetmeni Robrecht Heyvaert’in muazzam işçiliğiyle atmosferi, sıcağı, hırsı, mücadeleyi de hissetiriyor.

“Revenge”in tüm albenisi ikinci yarısında… Kana susayanları zevke boğacak bir banyo sunuyor. Bazı anlarda gereksiz uzatmalar ve sarkmalar olsa da, finalinde de zirvesini yapıyor. Formül iyi, konu makul, işleyiş gayet iyi… 108 dakika olması dışında sorunu yok. Keşke birkaç sahneyi daha atsaymış derdirttiği anlara sahip. Yine de bir kadının ellerinden kanlı bir intikamı seyretmek hoş bir deneyim. “Kazanabileceğini mi sandın? Hem de bana karşı?!” diyen erkek yara bere içinde de olsa küçümseyerek ekler “Bunun mümkün olduğu tek an mücadele göstermeden ayrılmanı teklif ettiğim zamandı. Ama mücadele etmen gerekiyordu. Kadınlar her zaman mücadele etmek zorundadır ya.” İzleyicisine ustalıkla Jane’in yanında taraf tutturan Revenge, “iyi ki mücadele etti” dedirtenlerden. Türü sevenler ıskalamasın…


Share this:

Post a Comment

 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template