♫ ♪♫ ♪•♫♪ 2006'dan bu yana Film, Dizi, Müzik ve Kitaplar üzerine Yazılar Diyarı... ♫ ♪♫ ♪ ♫ ♪♫

Süleyman Bulut’tan pek çoğunu ilk kez okuyacağınız yüzlerce Atatürk Öyküsü

Çarşamba, Eylül 26, 2018
Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale’de, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Ankara’da, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da, Cumhuriyet’i kurarken, devrimleri yürütürken gündelik hayatı içinde, incelikleri ve insani yönleriyle tanımak isteyenler için eşsiz bir okuma fırsatı.

Atatürk, soyadını nasıl aldı?.. 19 Mayıs nasıl gençlik bayramı oldu?.. Latife Hanım’a nasıl evlenme teklif etti?.. Sevdiği atıyla nasıl vedalaştı?.. Büyük Taarruz’a nasıl karar verildi?.. Cephane sandığında nasıl kitap taşıdı?.. Ünlü yazarımız Haldun Taner, Atatürk’ün gözlerine neden bakamadı?.. Hendese nasıl geometri oldu?.. Kadın öğretmenlerin ayrı oturtulmasına nasıl karşı çıktı?.. Köpeği Foks’la neler yaşadı?.. Neye “İkinci Sakarya Zaferim” dedi?.. Atatürk’e Mark Twain Ödülü neden verilmişti?.. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir,” sözünü nerede, ne zaman söyledi?..

Süleyman Bulut Atatürk’le ilgili birbirinden ilginç iki yüzü aşkın anıyı araştırdı, derledi, kendine özgün üslubuyla öyküleştirdi. Bugüne dek yüz binlerce okura ulaşmış Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler’in bu basımı, 70 yeni öykü de içeriyor.

SÜLEYMAN BULUT, 1954 yılında, Konya/Beyşehir, Tolca köyünde doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni bitirdi. İktisat okurken, rakamlardan çok harfleri sevdiğini fark edince yazmaya başladı. İlk ürünleri olan radyo oyunları İstanbul Radyosu’nda yayınlandı. Derlemeler yaptı. Yıllardır çocuklar için yazdı. Şimdilerde büyümeye çalışıyor, yetişkinler için yazarak…

Büyük Atatürk’ten Küçük Öyküler Süleyman Bulut
Sayfa sayısı: 620 Sayfa
Fiyatı: 40 TL
Yayın tarihi: 25 Eylül 2018

Ece Erdoğuş Levi’nin Yeni Romanı “Her Şeyi Baştan Anlat” 28 Eylül’de raflarda!

Çarşamba, Eylül 26, 2018
Ece Erdoğuş Levi’nin kaleme aldığı yeni romanı Her Şeyi Baştan Anlat, çizdiği onlarca insan portresiyle okuru bambaşka diyarlara götürürken normal-anormal ayrımının da sınırlarında dolaşıyor. Her Şeyi Baştan Anlat, 28 Eylül’den itibaren hep kitap logosuyla raflarda!

Özlem 35 yaşında evli bir kadındır. Bir akşam ani bir kararla kocasını terk edip âşık olduğu adamın evine gider. Orada onu kötü bir sürpriz beklemektedir: Bir eş! Evine geri dönen Özlem’in gerçeklerle bağı kopmuştur artık. Geçirdiği sinir krizi sonrasında gözlerini bir akıl hastanesinde açar. Âşık olduğu adamın hayali sürekli yanındadır ve Özlem’le konuşmaktadır. 

Özlem’in akıl hastanesinde tanıştığı her hastanın farklı bir hikâyesi vardır. Kimi aklını rakamlarla bozmuş, kimi kavuşamadığı sevgilinin özlemiyle çıldırmış, kimi yangında yitirdiği çocuklarının acısıyla gerçeklik duygusunu yitirmiş bu insanlar Özlem’in dünyaya ve kendine bakışını değiştirebilecek midir? Özlem takıntı haline getirdiği adamdan kurtulup yepyeni bir yaşama yelken açma gücünü kendinde bulabilecek midir?
     
Her Şeyi Baştan Anlat, hep kitap logosuyla 28 Eylül’de raflardaki yerini alacak.

ECE ERDOĞUŞ LEVİ HAKKINDA
1982 yılında Bursa’da doğdu. Tiyatro bölümü mezunu, yüksek lisansını karşılaştırmalı edebiyat üzerine yaptı. Ortaoyuncular’da oyuncu ve yönetmen yardımcısı olarak çalıştı. İlk romanı Kolpa 2009 senesinde Doğan Kitap (2017, İletişim Yayınları) tarafından yayımlandı. Onu Bulgarca ve Makedoncaya çevrilen Yok Olma Kılavuzu (2011, Doğan Kitap), Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz? (2016, İletişim Yayınları) ve çocuklar için yazdığı Dünya İçin Bir Şans (2017, hep kitap) izledi.

Prof. Dr. Ali Budak, Roman, Kültür, Kimlik isimli kuramsal kitabında “Romanın Romanla Eleştirisi Yahut Parodik Bir Roman Denemesi: Tuhaf Hikâyeleri Sever misiniz?” makalesinde, Erdoğuş’un romanı üzerine kapsamlı bir inceleme yapmıştır.

Çeşitli antoloji, dergi ve eklerde öykü, makale, inceleme ve eleştiri yazıları yayımlanan Erdoğuş, İstanbul’da yaşıyor ve Masal Clara’nın annesi.

Her Şeyi Baştan Anlat / Ece Erdoğuş Levi
Hepkitap, 2018
Sayfa Sayısı: 323
Fiyatı: 24 TL

Bu Ülkeden Gitmek: Yeni Türkiye'nin göç iklimini buradakiler ve oradakiler anlatıyor

Çarşamba, Eylül 26, 2018
“Gurbetçi” ailesiyle birlikte 1980’li yıllarda “sıla”ya kesin dönüş yapan Zümrüt, otuz küsur sene sonra, 10 yaşındaki çocuğunu da yanına alarak Almanya’ya geri dönüyor. Türkiye’de sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bir konumda olmayan Zümrüt’ü Almanya’da bekleyen hazır bir işi de yok. Peki o zaman neden gidiyor? Daha doğrusu, tıpkı Zümrüt gibi iyi eğitimli, yüksek vasıflara sahip, ekonomik açıdan toplumun geniş kesimlerine nazaran daha avantajlı sayabileceğimiz Türkiyeliler ülkeyi neden terk ediyorlar? 

Türkiye’de son yıllarda yaşanan göç hareketliliği öncekilerden biraz daha farklı görünüyor. Elinizdeki çalışmanın çıkış noktasını da işte bu yeni göç hareketliliğinin geçmişe kıyasla hangi açılardan farklı olduğu, kendini gitmek zorunda hisseden “huzursuz yurttaş”ların neden bu hisleri taşıdıkları ve hangi saiklerle harekete geçtikleri yönündeki sorular oluşturuyor. Amacımız, somut yaşamsal bir tehditle yüz yüze kalmamış olsa da Türkiye’den gitmek zorunda olduğunu hisseden kişilerin hikâyelerine kulak vermek.

Bu kitap, nedenler ve nasıllar hakkında; dolayısıyla son sözü söylemekten, genellemelere varmaktan imtina ettik. Çünkü asıl merakımız sayılar değil, hikâyelerdi. Burada yer verdiğimiz ve başka pek çok mecrada karşılaştığımız bireysel hikâyelerin, iyi eğitimli, donanımlı ve ülkenin gidişatından hoşnutsuz kesimde gitgide daha görünür hale gelen bu göç eğilimini anlamada istatistiklerden, grafiklerden daha faydalı olacağına inanıyoruz; zira bu ülkede “çoğunluk”tan farklı düşünen, hayatını evrensel değerler üzerine inşa etmek isteyen insanların kendilerini içinde buldukları sıkışmışlık, bunaltı, umutsuzluk gibi kanlı canlı duyguları anlamanın ve aktarmanın bize göre yegâne yolu bu. 

Yazarlar Hakkında:
Gözde Kazaz 1987 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. Açık Radyo’da program yapımcısı, Agos gazetesinde editör ve muhabir olarak çalıştı. Gezi eylemlerine katılanlara yönelik polis şiddetini kayda geçiren, Polis Destan Yazdı Yazdı: Gezi’den Şiddet Tanıklıkları (İletişim Yayınları, 2015) adlı kitabın beş yazarından biridir. Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku programında yüksek lisans öğrenimine devam ediyor. Çınar’ın annesidir.

H. İlksen Mavituna 1986’da Samatya’da doğdu. İstanbul ve Galatasaray üniversitelerinde felsefe öğrenimi gördü. 2005 yılından bu yana çeşitli kurumsal ve editoryal görevler üstlendiği  Açık Radyo'da günlük kültür ve sanat yayını Açık Dergi'yi hazırlamaktadır. Polis Destan Yazdı adlı kitabın yazarlarındandır ve siyaset, ekoloji ve fenomenoloji alanlarında yayınlanmış çevirileri bulunmaktadır. Üsküdar'da yaşıyor.

Bu Ülkeden Gitmek   
Alt başlık: Yeni Türkiye’nin göç iklimini buradakiler ve oradakiler anlatıyor
Yazarlar: Gözde Kazaz & H. İlksen Mavituna
Tür/konu: Araştırma - inceleme 
Metropolis Yayıncılık, 1. Basım, Eylül 2018
136 sayfa
20.00 TL


İspanyolcanın en heyecan verici yazarlarından Javier Marías’tan zeki ve tedirgin edici öyküler : Kötü Niyet Öyküleri

Çarşamba, Eylül 19, 2018
Kiralık katiller, hayaletler, akademisyenler, belalı çiftler, öldükten sonra geçmişin muhasebesini yapan ruhlar, porno oyuncuları, gizemli doktorlar, Elvis... 

El País gazetesi okurlarınca 2012’nin en iyi öykü kitabı seçilen Kötü Niyet Öyküleri, İspanya’nın önde gelen edebî kişiliklerinden Javier Marías’ın en kapsamlı öykü külliyatı.

“Herkesin kendi hayatı vardır, bir tanecik hayatı, kimse onun arzularına göre gerçekleştiğini görmekten vazgeçmeye razı olmaz, arzuları olmayanlar dışında, ki onlar aslında çoğunlukta. İnsanlar istediklerini söylerler, özveriden, vazgeçmekten, cömertlikten dem vururlar, hepsi yalandır, normali insanın doğal olarak başına geleni, giderek olup biteni, eline geçeni ya da kendisine verileni istediğine inanmasıdır, onlar öncesinde gerçek arzular olmamış da olsa.”

“Zekice ve tedirgin edici… Karakterler ve hikâyeler büyüleyici bir mozaik oluşturuyor.”
The Times

JAVIER MARÍAS, 1951 yılında Madrid’de doğdu. Franco karşıtı babası nedeniyle çocukluğunun bir bölümü Amerika’da geçti. Karasevdalılar, Acı Bir Başlangıç Bu, Beyaz Kalp, Yarınki Yüzün (^cilt), Yarın Savaşta Beni Düşün ve Yazınsal Yaşamlar gibi eserleri kaleme almasının yanı sıra Faulkner’a ve Nabakov’a saygı yapıtları bulunmaktadır. Oxford Üniversitesi’nde ve Madrid Comlutense Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. Aldığı ödüller sırasıyla; 1997’de Dortmund’da Nelly Sachs Ödülü, 1998’de Madrid Özerk Yönetimi Ödülü, 200’de Torino’da Alessio Ödülleri ve Şili’de José Donoso Ödülü; 2010’da ABD’de The America Award; 2011’de Udine’de Nonino Ödülü ve Avusturya’da Avrupa Edebiyat Ödülü ve 2012’de Terenci Moix Ödülü’dür. Yazar aynı zamanda İspanya Kraliyet Dil Akademisi üyesidir. 

Kötü Niyet Öyküleri / Javier Marías
Çeviri: Neyyire Gül Işık
Tür: Öykü
Sayfa sayısı: 459 Sayfa
Fiyatı: 35,5 TL
Yayın tarihi: 18 Ekim 2018


Eileen Myles’tan şiirle hayatın birbirine karıştığı bir roman : Cehennem Bir Şairin Romanı

Salı, Eylül 18, 2018
Şair ve yazar Eileen Myles’ın, “İngilizce hocamın poposu öyle güzeldi ki,” cümlesiyle başlayıp, “İncelik sahibi olmayı sahiden öğrenebilirsin. Ve bu cennettir,” cümlesiyle noktalanan kitabı, okurların belleğinden uzun zaman silinmeyecek çarpıcı bir yapıt. Otobiyografik nitelikteki roman, punk akımının altın çağında New York’un bohem çevresinde genç bir kadın yazarın bir yandan cinselliğini, diğer yandan da yaratıcı gücünü keşfedişinin öyküsünü aktarıyor.

“İlk defa koruda durduğumda kendimi değiştirdim. Gömleğimi çıkardım ve hiç kimseye dönüştüm; isimsiz, cinsiyetsiz, yalnızca bir arazide bir köpekle etrafta gezinen bir canlı. Bana bunu sanat getirdi.”

Bir başka Amerikalı kadın şair Rae Armantrout’un, “Yaşam ile şiirin yekvücut olduğu, utanç ile ihtişamın bütünleştiği bir füg tınısı taşıyor,” dediği Cehennem, bize bir şairin nerelerden gelebileceğini gösteriyor; bunu yaparken de şiir ile romanın nasıl yoğrulabileceğinin mükemmel bir örneğini oluşturuyor.

EILEEN MYLES, 1949’da Massachusetts’in Cambridge kentinde işçi sınıfından bir ailede dünyaya geldi. Çağdaş edebiyatın bilgisi ve sezgileri en kapsamlı olan ve en huzursuz entelektüellerinden biri diye tanımlanan şair ve yazar Myles’ın yirmiden fazla şiir, roman, öykü, kurgu dışı kitabı, opera librettoları, oyunları ve performans metinleri var. Myles’ın ilk kitabı The Irony of the Leash (Tasmanın İronisi) 1978’de teksir makinesiyle basıldı. Yazar, ilk öykü derlemesi Chelsea Girls’de (Chelsea’li Kızlar) geleneksel noktalama ve büyük harf kurallarından vazgeçtiğini gösterdi. Sappho’s Boat (Sappho’nun Teknesi), Bread and Water (Ekmek ve Su), Cehennem (Bir Şairin Romanı) gibi romanlarının yanı sıra, Skies (Gökler), I Must Be Living Twice (İki Kez Yaşıyorum Sanki) adlı şiir kitapları var. Myles’ın yaşamıyla örtüşen bir şairi anlatan Cehennem (Bir Şairin Romanı), 2011 Lambda Lezbiyen Romanı dalında ödül aldı.

CEHENNEM
Yazar: Eileen Myles
Çeviri: Sedef İlgiç 
Tür: Roman
Sayfa sayısı: 286 
Fiyatı: 24 TL
Yayın tarihi: 18 Eylül 2018


Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2018 kazananları belli oldu!

Salı, Eylül 18, 2018
Türkiye’nin genç öykü belleğinde iz bırakan Zeynep Cemali Öykü Yarışması’nın 2018 sonuçları açıklandı. Usta öykücü Zeynep Cemali’nin anısını yaşatmak amacıyla 2011’den beri düzenlenen ve gençlerin her yıl daha fazla ilgi gösterdiği Zeynep Cemali Öykü Yarışması’na bu yıl 50’den fazla ilden, 500’ün üzerinde öğrenci katıldı.

Yarışmanın 2018 yılında tema “kararlılık”tı. Zeynep Cemali’nin Öykü Öykü Gezen Kedi adlı kitabından alıntılanan “Keçi inadı tutan çocuğa laf geçiremeyeceğini anlayınca sustu.” cümlesinin kılavuzluk ettiği öyküleri; Çiğdem Sezer, Fadime Uslu, Semih Gümüş, Turgay Fişekçi ve Proje Başkanı Dr. Müren Beykan’dan oluşan seçici kurul değerlendirdi.

Ülkenin her köşesindeki devlet okullarından ve özel okullardan Günışığı Kitaplığı’na ulaşan yüzlerce öykünün arasından 3 genç öykücünün eseri ödüle değer görüldü. Ankara’dan “Kara İncir” öyküsüyle Ali Onur Özkan (7. sınıf), Konya’dan “Görüşürüz” öyküsüyle Duygu Hatipoğlu (8. sınıf) ve yine Ankara’dan “Özel Çocuk” öyküsüyle Kaan Bayri (6. sınıf) 2018’in ödüllü genç öykücüleri oldu. 

Zeynep Cemali Öykü Yarışması’nın 2018 Ödül Töreni, 20 Ekim Cumartesi günü Kadir Has Üniversitesi’nde Günışığı Kitaplığı tarafından düzenlenecek yıllık yayıncılık konferansı 8. Zeynep Cemali Edebiyat Günü kapsamında gerçekleşecek. Her yıl olduğu gibi edebiyat ve yayıncılık dünyasının bir araya geleceği konferanstaki törene, aileleri ve öğretmenleriyle birlikte katılacak öğrenciler ödüllerini, usta edebiyatçıların elinden alacak. 

Yarışmada dereceye giren öykülerle birlikte, Eskişehir, İstanbul, Manisa, Mersin ve Muğla’dan seçilen 7 “Okumalık Öykü” de Zeynep Cemali Öykü Yarışması 2018 Ödüllü Öyküler Kitapçığı’nda yayımlanmaya değer görüldü. 

Ödüllü öykücülerin ve yarışmanın 2019 yılı bilgileri ektedir.

ZEYNEP CEMALİ ÖYKÜ YARIŞMASI 2018
ÖDÜLLÜ ÖYKÜLER   |   İsimler alfabetik sıralıdır.

“Kara İncir” 
Ali Onur Özkan, 7. sınıf öğrencisi, Ankara ODTÜ Geliştirme Vakfı Okulları

“Görüşürüz”
Duygu Hatipoğlu, 8. sınıf öğrencisi, Özel Konya Alp Koleji 

“Özel Çocuk”
Kaan Bayri, 6. sınıf öğrencisi, TED Ankara Koleji

ZEYNEP CEMALİ ÖYKÜ YARIŞMASI 2019 YILI
Son başvuru tarihi 22 Mayıs 2019
2019 teması: YALAN
Tema Cümlesi: “Güneş ışınlarıyla uyandığımda, o akşam olanları anımsamaya çalıştım.”
Zeynep Cemali'nin Ankaralı adlı romanından.
2019 SEÇİCİ KURULU
Ayşe Sarısayın, Mine Söğüt, Murat Yalçın, Tolga Gümüşay ve Dr. Müren Beykan




Sel Yayıncılık'tan Eylül Yenileri

Pazartesi, Eylül 10, 2018
Sel Yayıncılık Eylül ayını yedi kitapla karşılıyor. Melisa Kesmez’in merakla beklediğimiz yeni öykü toplamı “Nohut Oda”, George Orwell’in yazı dünyasını yansıtan “Edebiyat Üzerine”, Jeanette Winterson’ın modern miti “Atlas’ın Yükü” ve Richard Brautigan’ın intihar etmeden önce kaleme aldığı son eseri olan “Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek” ayın ıskalanmaması gereken kitapları… William Davies’in “Mutluluk Endüstrisi” Yaşam Kitapları dizisinin, Claude Lévi-Strauss’un Montaigne üzerine iki konferans metnini bir araya getiren “Montaigne’den Montaigne’e” de Red Kitaplığı dizisinin yenileri… Nikki van der Gaag’ın “Feminizm”i ise bu ay başlanan yeni dizi “Giriş Kitapları”nın ilk kitabı olarak raflarda…


Edebiyat Üzerine * George Orwell
Eserlerinde gerçek yaşamın çetin çelişkilerini, çarpıklık ve zorluklarını yansıtma cesaretini gösteren George Orwell, Edebiyat Üzerine’de bu dünyasının içyüzünü gözler önüne seriyor. Hayvan Çiftliği’nin yazım sürecinden kitabın yayıncılar tarafından ilk etapta neden ve nasıl reddedildiğine, mevcut edebiyat eleştirilerinin niteliğinden yeni kelimeler türetme Tolstoy’dan James Joyce’a pek çok konu ve kişi hakkında kalem oynatırken tarihi ve edebi bir kılavuz sunuyor.
Dönemin sanat akımlarına, önde gelen eserlerine, edebi tartışmalarına ve siyaset-edebiyat ilişkisine odaklanan, iktidar karşısında entelektüelin ikilemlerini ele alan ya da “Kitaplar çok mu pahalı?” başlıklı bir tartışmaya taraf kılan çok yönlü bir derleme.

Edebiyat dehlizlerinde gezinmekten keyif alan okurlar için...
Deneme, Özgün Adı: Essays - On Literature, Türkçesi: Yunus Çetin, 165 sayfa, 18 TL


Nohut Oda * Melisa Kesmez
Mekânın hunharca talan edildiği, bir yere ait olmanın zorlaştığı, hususi ya da kolektif belleğimizin sıfırlandığı zamanlarda, yerleşmenin, kendine bir ev icat etmenin ve kök salmanın insaniyeti üzerine öyküler…

Melisa Kesmez üçüncü kitabı Nohut Oda’da insanın bitmek bilmeyen yuva arayışına bir güzelleme yaparken, içimizde büyüttüğümüz, bazen kadim bir yara gibi sürekli sızlayan, bazen de eski şiddetini yitiren öfke ve hesaplaşmaların hemen yanı başında aşkın ve inceliklerin filizlendiğini bir kez daha hatırlatıyor.

Her şeye rağmen kendi kozasını örmekten vazgeçmeyenlere...
Öykü, 125 sayfa, 14 TL


Atlas’ın Yükü * Jeanette Winterson
Metaforik anlatıların usta kalemi Jeanette Winterson, bu kez dünyanın yükünü tanrılar tarafından omuzlarında taşıma cezasına çarptırılan Atlas’ın Odysseia’da resmedilen epik öyküsünü yeniden ele alıp ona yepyeni bir son yazarak tanrıların, suçluların ve kahramanların hikâyesinden özgün bir modern zamanlar miti kurguluyor.
Geçmişin yükü ile geleceğin ağırlığı arasında sıkışıp kalan ideallerini ve kendi sınırlarıyla muhasebesini sorgularken, mitolojinin eşsiz mirasından; hayal gücünden faydalanarak bizleri kaderin kırmaya, hayata bir yük değil, her daim yeni güzergâhlara gebe bir yolculuk olarak bakmaya davet ediyor.

“Atlas, kürekkemiklerinde dönüp duran eğik ekseni taşırken olduğu yerde kalmıştı. Bütün gücünü dünyayı sırtlamaya adamıştı. Hareketin ne demek olduğunu neredeyse unutmuştu artık. Rahat etmek için hafifçe kımıldaması bir şeyi değiştirmiyordu. O muazzam yüktü her şeye karar veren.
Neden?
Neden hemen bırakmasın onu?”
Roman, Özgün Adı: Weight, Türkçesi: Dilek Şendil, 134 sayfa, 16 TL


Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek * Richard Brautigan
Richard Brautigan’ın intihar etmeden önce kaleme aldığı son eseri olan Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek, insanın boğazına takılı kalan, sonsuz ferahlamadan önceki son yaşam belirtisinin romanı.

Dünya savaşının gölgesinde, kendi iç savaşını yaşayan bir adamın, basit gibi görünen tercihlerimizin yaşamımızı nasıl değiştirdiğini çocukluğuna dönerek anlattığı bu hikâye, başka türlü olabilecek olanlara, büyümek denen ihtimaller denizinde boğulurken yiten masumiyete ve hafızanın can yakıcılığına duyulan saygının anıtı. Amerika’nın tüm modern trajedisini nüktedan bir şiirsellikle sunan Brautigan’ın, duygusuzlaşma ve yabancılaşmaya karşı aldığı son gard. Zamanda savrulan bir zihnin kâğıt kesiklerinden dökülen yaralarla dolu bir metin…
Roman, Özgün Adı: So The Wind Won’t Blow It All Away, Türkçesi: Bülent Doğan, 102 sayfa, 16 TL


Mutluluk Endüstrisi * William Davies
Kullanıcılarının duygularını manipüle eden uygulamalar, tüketim alışkanlıklarını şekillendiren reklamlar, motivasyon artırıcı işyeri terapileri, zindelik ve esenlik guruluğu iddiası taşıyan yaşam koçları, spor hocaları, pozitif psikoloji uzmanları ve mutluluk iktisatçıları... Statüye, güce, kariyere ve paraya odaklanmış bu tüketim sarmalı gerçekte neye hizmet ediyor?

“Mutlu olma”nın insan varoluşunun tek ideal biçimi olduğunu dayatan yeni nesil kapitalist sistemin yaşamlarımızın kontrolünü nasıl ele geçirdiğini gözler önüne seren Mutluluk Endüstrisi, haz ve mutluluk arayışımızdan faydalanan büyük şirketlerin, piyasaların ve hükümetlerin, paranın denetimindeki tüketim arzularımıza nasıl yön verdiğini güncel örneklerle açıklayan ve bu sarmaldan çıkmak için yol gösteren bir çalışma.
Yaşam Kitapları, Özgün Adı: The Happiness Industry How the Government and Big Business Sold Us Well-Being, Türkçesi: Müge Çavdar, 294 sayfa, 26 TL


MONTAIGNE’DEN MONTAIGNE’E Devrimci Bir Bilim: Etnografya * Claude Lévi-Strauss
Montaigne’den Montaigne’e modern antropolojinin ve etnografyanın öncü ismi Claude Lévi-Strauss’un, deneme türünün mucidi Montaigne üzerine 55 yıl arayla gerçekleştirdiği iki konferans konuşmasını bir araya getiriyor. Bu iki konuşma, hem Lévi-Strauss’un mesleğinin erken dönemlerinde zihnini kurcalayan soru ve temaların, mesleğinde duayen haline geldiği bir dönemde nasıl evrim geçirdiğini hem de etnografyanın devrimci bir bilim olarak güncelliğini nasıl koruduğunu gösteriyor. İnsanın bir başkasıyla karşılaşmasının epik ve trajik suretlerini, dönemin entelektüeli Montaigne’in geçerliliğini her çağda koruyan evrensel düşüncesine başvurarak anlamaya çalışıyor.

Lévi-Strauss üzerine çalışmalarıyla da tanınan Fransız araştırmacı Emmanuel Désveaux’nun da bu modern zamanlar âlimi ile Montaigne arasındaki 400 yıllık sohbeti yetkin bir sunuşla bağlamına oturttuğu Montaigne’den Montaigne’e, Devrimci Bir Bilim: Etnografya bizleri insanlığın çetin yolculuğunu yeniden düşünmeye davet ediyor.
Red Kitaplığı, Özgün Adı: De Montaigne à Montaigne, Türkçesi: Alev Er,  90 sayfa, 14 TL


Feminizm * Nikki van der Gaag
Dünyanın Neden Bu Kelimeye Hâlâ İhtiyacı Var?
Ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında da kadınlara yönelik tarihsel ayrımcılık ve şiddet çeşitli boyutlarıyla hız kesmeden devam ederken feminizme duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Nikki van der Gaag, bu yakıcı ihtiyacın nedenlerini feminizmin anlamına, tarihine, karşılaştığı güçlüklere ve kuramın kendi içindeki farklılıklarına da değinerek, sarih bir biçimde özetliyor.

Gündelik hayat, sosyal ilişkiler, toplumsal roller ya da iş yaşamı… Söz konusu mekân ya da konum ne olursa olsun kadınların hayatlarını değiştirmelerinin şart ve mümkün olduğunu belirterek, hem zorluklara hem de değişim hikâyelerine kulak kabartıyor ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarını çarpıcı istatistiklerle ortaya koyarak şiddetten dünyasındaki erkek merkezlilikten sanal zorbalığa, pek çok temel ve güncel meseleyi gerçek yaşamdan örneklerle ortaya seriyor.

Kadınların dünyanın farklı yerlerinde olsalar da ortak sorunlarına nasıl çözümler bulduğunu aktararak deneyim yoldaşlığı kurmayı da amaçlayan bir başvuru kitabı.
Giriş Kitapları, Özgün Adı: Feminism Why the world still needs the F-word, Türkçesi: Beyza Sumer Aydaş, 147 sayfa, 16 TL


 
Designed by OddThemes & Distributed by Free Blogger Template